MUTANT TEAM

Vücut Geliştirme ile ilgili magazin niteliğindeki konularla ilgili mesajlar.SORU SORMA BAŞLIĞI DEĞİLDİR !

Moderatör: murat tahan

Kullanıcı avatarı
Mustafa Yazicioglu
Üye
Üye
Mesajlar: 59
Kayıt: Mayıs 9th 2013, 05:14
İletişim:

Mesajgönderen Mustafa Yazicioglu » Ekim 6th 2013, 18:43

Estağfurullah kardeşim ne özürü, dediğim gibi iyi niyetli olduğunu bildiğimden aklıma bile getirmedim. İnşallah her şey istediğin gibi olsun, sen de bir gece kuşu olarak aramıza katıl diyeceğim ama bir taraftan da sporcu adamsın sen, bu şartlarda değil daha programlı ve düzgün şartlarda mesleğini devam ettir. Ha bu ne kadar olay? orası muamma tabi, saati, mesaisi belli olmayan işler bunlar sonuçta :)

Kullanıcı avatarı
I Will Be Back
forumdostu
forumdostu
Mesajlar: 313
Kayıt: Eylül 10th 2013, 09:43

Mesajgönderen I Will Be Back » Ekim 6th 2013, 23:44

Mustafa Yazicioglu yazdı:
İlter Elmas yazdı:
jee yazdı:
İlter Elmas yazdı:
Mustafa Yazicioglu yazdı:Para kazanmak için seçilecek bir meslek değil müzik emin ol kardeş. Günde 18-19 saat stüdyoya kapanıp da çalışmak insandan çok şey de götürüyor getirisinin yanında. Asosyal olmaya çanak tutuyorsun yani. Para kazandırır tabi ki ama eksileri de oldukça fazla. Teşekkürler, ben de başarılı bir kariyer dilerim sana meslek hayatında.


Tamamına katılıyorum :shock: :shock: :shock:

Para için sanat yapılmaz, bu sanata saygısızlıktır. Zaten para kazanma amaçlı sanat yapan adamın yaptığı sanattan da hayır gelmez. Ben de extreme bir türü ile de olsa bas gitarist olarak müzikle uğraşıyorum.


Merhaba. Mustafa ben film müzikleri yapanlara büyük saygı duyuyorum. Hatta aranjörlere. Nedeni başka birinin yaptığı bir esere müzik yapmak, onun hissettiklerini hissedip müzikle anlatmak gerçekten büyük başarı. tebrik ediyorum başlarılarının devamını diliyorum.
Stüdyoya kapanıp sabahlamak, monitörün başında sızmak aaahhhh kimse anlayamaz abi. Müzisyenim dediğimde herkez ooooo abi süper iş şöyle güzel böyle güzel derler, ama bilmezler ki bu işin backround'u o kadar zor kiiiii!

İlter sana da katılıyorum. Ama hayatı devam ettirebilmek için işler bir zamandan sonra kontrolden çıkıp, çarka uymak zorunda kalmaya çıkıyor malesef. Bu arada bende Basçıyım ;)


Katılıyorum. Sanatçı birisine ''parayı kırmışsın'' gibi bir yaklaşımda bulunulunca hassas olduğum bir konu olduğundan kızdım biraz :)


Sevgili dostlar kesinlikle yanlış bir niyet aramadım Kilo problemli kardeşimin iyi niyetini bildiğim için, o yüzden üzerinde durmadım o cümlenin.

Dediğim gibi para kazanamk niyetiyle yapılacak bir meslek değil bu. Tabi ki para kazanmak zorundayım herkes gibi ama bu inanın en son düşündüğüm şey oluyor. Her proje'nin kendi içinde bir döngüsü oluyor. Örneğin 2005 yılında Somewhere In Time adlı bir filmle New York film festivalinde en iyi film müziği ödülü aldım. Ama bu filmin müzikleri için hiç para talep etmemiştim. Filmin bütçesi ve olanakları belliydi, filmin yönetmeni de Kanada'da okuduğum yıllardan bir dostumdu. Ne ödülü düşünmüştüm ne de kazanacağım parayı. Bunun gibi çok örnek var. Tabi bunun yanında iyi kazandığım işler de va, fakat tahmin edersiniz ki bugün bir stüdyo kurmak pek çok işyerini kurmaktan çok daha pahalı. Bir bilgisayar yazılımı için bile 2000 euro ödüyorsam diğer kullandığım ekipmanların bütçelerini siz hesaplayın. Kazanamazsam bunları yapabilemm mümkün değil. Kullandığım bir enstrüman çok iyi olmalı ki kaliteli tonlar yakalayabileyim. Bas Gitar çalan arkadaşlarım çok daha iyi anlayacaktır beni bu konuda. İyi bir Gitar bir kaç bin dolar demek. Bu işin yaratıcılık tarafının yanında bir de üretimin sunum şekli var. O da kalite demek. Kalite de iyi ekipmanla yakalanır. O yü<den kazandıran ama gideri de olan bir iş bu.

İşin manevi tarafından hiç bahsetmiyim onları yazmakla bitmez. Oldu mu olmadı mı sorunsalı, daha iyisi için ne yapabilirim, projenin zamanı yeterli olacak mı, bir de şunu deneyelim, bu tema çok güzel ama zamanlama sorunları var vs vs bitmek tükenmek bilmeyen şeyler. Film müziği, müzik sanatının en zor alanıdır. Çünkü görüntüyle senkron bestelemek gerekir ve dolayısı ile belli başlı bir metronom bile kullanamazsınız görüntü eşliğinde. Metronomla film çeken bir yönetmen hiç görmedim ben. Ben filmin devinimini bir şekilde yakalamak zorundayım. O yüzden sadece besteleyebiliyor olmak yetmez. Türkiye'de çok adam var dizi ve film müziği yapan ama işin teknik kısmı hiç bilinmez. 10 sene boşuna okumadım bu işi ahhaaha :) Teknik olaylara girmicem çünkü sayfalarda yazmam gerek.

Kısacası çok muazzam ama bir iş o kadar da meşakatlidir. Çok seviyor olamk lazım yapmak için. Aslında vücut geliştirme gibi düşünelim olayı, kaslı görünmenin pek çok yolu olabilir. Ama amaç en doğru ve sağlıklı yolu tutmak değil midir? Aşağı yukarı aynı şey işte :)


Hocam söylediklerine sonuna kadar katılıyorum her konuda.Her işin kendine göre zorluğu dezavantajları mevcut dışardan bakanlar bu zorlukları farkedemiyor ve atalarımızın bu konuda yazdıklarını anlatmak için kullandıkları kısa ve özlü bir söz var.
''Ölülerde sanıyor diriler her gün helva yiyor'' :) Saygılar sevgiler...

Kullanıcı avatarı
jee
Üye
Üye
Mesajlar: 55
Kayıt: Mart 9th 2012, 16:27

Mesajgönderen jee » Ekim 7th 2013, 14:49

I Will Be Back yazdı:
Mustafa Yazicioglu yazdı:
İlter Elmas yazdı:
jee yazdı:
İlter Elmas yazdı:
Mustafa Yazicioglu yazdı:Para kazanmak için seçilecek bir meslek değil müzik emin ol kardeş. Günde 18-19 saat stüdyoya kapanıp da çalışmak insandan çok şey de götürüyor getirisinin yanında. Asosyal olmaya çanak tutuyorsun yani. Para kazandırır tabi ki ama eksileri de oldukça fazla. Teşekkürler, ben de başarılı bir kariyer dilerim sana meslek hayatında.


Tamamına katılıyorum :shock: :shock: :shock:

Para için sanat yapılmaz, bu sanata saygısızlıktır. Zaten para kazanma amaçlı sanat yapan adamın yaptığı sanattan da hayır gelmez. Ben de extreme bir türü ile de olsa bas gitarist olarak müzikle uğraşıyorum.


Merhaba. Mustafa ben film müzikleri yapanlara büyük saygı duyuyorum. Hatta aranjörlere. Nedeni başka birinin yaptığı bir esere müzik yapmak, onun hissettiklerini hissedip müzikle anlatmak gerçekten büyük başarı. tebrik ediyorum başlarılarının devamını diliyorum.
Stüdyoya kapanıp sabahlamak, monitörün başında sızmak aaahhhh kimse anlayamaz abi. Müzisyenim dediğimde herkez ooooo abi süper iş şöyle güzel böyle güzel derler, ama bilmezler ki bu işin backround'u o kadar zor kiiiii!

İlter sana da katılıyorum. Ama hayatı devam ettirebilmek için işler bir zamandan sonra kontrolden çıkıp, çarka uymak zorunda kalmaya çıkıyor malesef. Bu arada bende Basçıyım ;)


Katılıyorum. Sanatçı birisine ''parayı kırmışsın'' gibi bir yaklaşımda bulunulunca hassas olduğum bir konu olduğundan kızdım biraz :)


Sevgili dostlar kesinlikle yanlış bir niyet aramadım Kilo problemli kardeşimin iyi niyetini bildiğim için, o yüzden üzerinde durmadım o cümlenin.

Dediğim gibi para kazanamk niyetiyle yapılacak bir meslek değil bu. Tabi ki para kazanmak zorundayım herkes gibi ama bu inanın en son düşündüğüm şey oluyor. Her proje'nin kendi içinde bir döngüsü oluyor. Örneğin 2005 yılında Somewhere In Time adlı bir filmle New York film festivalinde en iyi film müziği ödülü aldım. Ama bu filmin müzikleri için hiç para talep etmemiştim. Filmin bütçesi ve olanakları belliydi, filmin yönetmeni de Kanada'da okuduğum yıllardan bir dostumdu. Ne ödülü düşünmüştüm ne de kazanacağım parayı. Bunun gibi çok örnek var. Tabi bunun yanında iyi kazandığım işler de va, fakat tahmin edersiniz ki bugün bir stüdyo kurmak pek çok işyerini kurmaktan çok daha pahalı. Bir bilgisayar yazılımı için bile 2000 euro ödüyorsam diğer kullandığım ekipmanların bütçelerini siz hesaplayın. Kazanamazsam bunları yapabilemm mümkün değil. Kullandığım bir enstrüman çok iyi olmalı ki kaliteli tonlar yakalayabileyim. Bas Gitar çalan arkadaşlarım çok daha iyi anlayacaktır beni bu konuda. İyi bir Gitar bir kaç bin dolar demek. Bu işin yaratıcılık tarafının yanında bir de üretimin sunum şekli var. O da kalite demek. Kalite de iyi ekipmanla yakalanır. O yü<den kazandıran ama gideri de olan bir iş bu.

İşin manevi tarafından hiç bahsetmiyim onları yazmakla bitmez. Oldu mu olmadı mı sorunsalı, daha iyisi için ne yapabilirim, projenin zamanı yeterli olacak mı, bir de şunu deneyelim, bu tema çok güzel ama zamanlama sorunları var vs vs bitmek tükenmek bilmeyen şeyler. Film müziği, müzik sanatının en zor alanıdır. Çünkü görüntüyle senkron bestelemek gerekir ve dolayısı ile belli başlı bir metronom bile kullanamazsınız görüntü eşliğinde. Metronomla film çeken bir yönetmen hiç görmedim ben. Ben filmin devinimini bir şekilde yakalamak zorundayım. O yüzden sadece besteleyebiliyor olmak yetmez. Türkiye'de çok adam var dizi ve film müziği yapan ama işin teknik kısmı hiç bilinmez. 10 sene boşuna okumadım bu işi ahhaaha :) Teknik olaylara girmicem çünkü sayfalarda yazmam gerek.

Kısacası çok muazzam ama bir iş o kadar da meşakatlidir. Çok seviyor olamk lazım yapmak için. Aslında vücut geliştirme gibi düşünelim olayı, kaslı görünmenin pek çok yolu olabilir. Ama amaç en doğru ve sağlıklı yolu tutmak değil midir? Aşağı yukarı aynı şey işte :)


Hocam söylediklerine sonuna kadar katılıyorum her konuda.Her işin kendine göre zorluğu dezavantajları mevcut dışardan bakanlar bu zorlukları farkedemiyor ve atalarımızın bu konuda yazdıklarını anlatmak için kullandıkları kısa ve özlü bir söz var.
''Ölülerde sanıyor diriler her gün helva yiyor'' :) Saygılar sevgiler...


İlter bende kızıyorum, aslında daha çookk şey söylemek isterim ama forumun ahlakını,düzenini,seviyesini bozmak istemem :)

Mustafa o enstrümanlar,yazılımlar, alet edevatlar öpücükle alınmıyor :) Manevi durumların dışında maddiyat isteyen bir iş.
Vücutçular hatta sporcular diyeyim onlarda sanatçı abi. Bizler beste,duygu,müzik sporcularda kas,sağlık v.s inşa ediyorlar. Arnold'a ve Kai'ye çok şaşırdım. helal olsun. Seni yüz yüze tanımak isterdim. Belki bir gün...

I Will Be Back ''Ölülerde sanıyor diriler her gün helva yiyor'' süper söz NOKTA!

Bu arada şu para muhabbeti yanlış anlaşılmasın. tabii ki lazım ama bence düşünülmesi gereken şu; BAŞARI! Yaptığımız iş ne olursa olsun en iyisini yapmak için çaba göstermek lazım. İşimizde başarılı olursak para zaten gelecektir ;)

Kullanıcı avatarı
KiloProblemli
VIP
VIP
Mesajlar: 754
Kayıt: Ocak 13th 2013, 14:04
Konum: Ankara

Mesajgönderen KiloProblemli » Ekim 7th 2013, 15:03

Son sozu soylemissin abi daha uzatmaya gerek yok (:

Kullanıcı avatarı
Mustafa Yazicioglu
Üye
Üye
Mesajlar: 59
Kayıt: Mayıs 9th 2013, 05:14
İletişim:

Mesajgönderen Mustafa Yazicioglu » Ekim 7th 2013, 16:06

Jee tabi ki öyle (ismini bilmediğimden nick ile hitap ediyorum) maddi yükü de ağır işler.

I will be, güzel sözmuş cidden :) Bak senin nick için ne demiş Arnold (Tam da bahsettiğim konu ile alakalı paylaşmak istediğim resimdi)


Bu forumda işin güzel tarafı şu; ben bu sporu merak edip öğrenmeye çalıştıkça her gün biraz daha fazla merak duyuyorum. Büyük emekler veriyorsunuz bu spora. Hayatın her sahasında müthiş bir disiplin demek bu. Yemek yediğiniz saatten uyuduğunuz saate kadar her şey programlı ve düzenli. Takdir edilesi bir şey bu. İnsanın hayatını bir şeye kanalize edip adaması budur işte. Ben bu sporu ne kadar yapabilirim diye düşünürken sizlerin arasında da müzisyenlerin olduğunu öğrenince daha da bir cesaretlendim. Gidip de ortamını görebileceğim spor salonu ararken anlaşılan o ki birlikte stüdyoya girip müzik yapacağız, o kıvamdayız resmen ahhaahaha :)

Yüz yüze tanışmayı tabi ki isterim, çok keyifli olur benim için de. Şu resim bana aslında pek çok şeyi açıklıyor bu sporla ilgili;

Resim

Kullanıcı avatarı
Göksel Demircan
VIP
VIP
Mesajlar: 795
Kayıt: Mayıs 16th 2012, 15:56
Konum: nurnberg

Mesajgönderen Göksel Demircan » Ekim 7th 2013, 22:58

Mustafa hangi okuldan mezunsun?
Yoksa kendinmi gelistirdin bu isi.

Kullanıcı avatarı
I Will Be Back
forumdostu
forumdostu
Mesajlar: 313
Kayıt: Eylül 10th 2013, 09:43

Mesajgönderen I Will Be Back » Ekim 7th 2013, 23:28

Mustafa Yazicioglu yazdı:Jee tabi ki öyle (ismini bilmediğimden nick ile hitap ediyorum) maddi yükü de ağır işler.

I will be, güzel sözmuş cidden :) Bak senin nick için ne demiş Arnold (Tam da bahsettiğim konu ile alakalı paylaşmak istediğim resimdi)


Bu forumda işin güzel tarafı şu; ben bu sporu merak edip öğrenmeye çalıştıkça her gün biraz daha fazla merak duyuyorum. Büyük emekler veriyorsunuz bu spora. Hayatın her sahasında müthiş bir disiplin demek bu. Yemek yediğiniz saatten uyuduğunuz saate kadar her şey programlı ve düzenli. Takdir edilesi bir şey bu. İnsanın hayatını bir şeye kanalize edip adaması budur işte. Ben bu sporu ne kadar yapabilirim diye düşünürken sizlerin arasında da müzisyenlerin olduğunu öğrenince daha da bir cesaretlendim. Gidip de ortamını görebileceğim spor salonu ararken anlaşılan o ki birlikte stüdyoya girip müzik yapacağız, o kıvamdayız resmen ahhaahaha :)

Yüz yüze tanışmayı tabi ki isterim, çok keyifli olur benim için de. Şu resim bana aslında pek çok şeyi açıklıyor bu sporla ilgili;

Resim


Tabi elde keman olunca back değil Bach oluyor :)
Laf aramızda ben hep keman çalmak istemişimdir ama şimdiye kadar nasip olmadı ilerde denemeyi düşünüyorum çünkü büyük bir klasik müzik hayranıyım Beethoven Mozart Vivaldi Bach Caykovski bütün dünyanın duyduğu gibi benim de büyük hayranlık duyduğum insanlar.Yani hepsinin hayatı ayrıca çok ilginç bir insan sağır bir halde 9. Senfoniyi nasıl yazar Beethoven sen insan değilsin :)
Ve kraliçem Lorenna McKennet bunlar vazgeçilmezlerim spor sonrası veya öncesi muhakkak dinlerim...

Kullanıcı avatarı
Mustafa Yazicioglu
Üye
Üye
Mesajlar: 59
Kayıt: Mayıs 9th 2013, 05:14
İletişim:

Mesajgönderen Mustafa Yazicioglu » Ekim 7th 2013, 23:58

Göksel Demircan yazdı:Mustafa hangi okuldan mezunsun?
Yoksa kendinmi gelistirdin bu isi.


3 tane okul bitirdim hepsi de müzik üzerineydi.

Yıldız Teknik Üniversitesi (Bestecilik bölümü-4 yıl)
Canada School Of Music (Film Müziği bölümü-2 yıl)
USC Thornton School of Music (Film Müizği bölümü-4 yıl)

Üniversite öncesi de eğitimim oldukça iyiydi aslında. 6 yaş itibari ile piyano, 12 yaşında başladığım bestecilik ve orkestrasyon eğitimi, 18'de film müziği ve sahne müzikleri konusunda özel dersler aldım. Sonrası üniversite zaten. Ama şöyle düşünmeyin sakın arkadaşlar; "o kadar imkan bizde olsa..." emin olun imkanlarım standartın üzerinde değildi, çevre faktörü önemli sadece benim hayatımda. Müzik ile uğraşan bir kaç insan vardı ve benim de hevesim vardı bu işlere. En yoğun ders aldığım dönemlerde (orta okul 2-3, okurken bir de iş bulup çalışırdım. Pizza dağıttım mesela uzun zaman akşam 10'a kadar okul sonrası. Çünkü bu ders alma durumu sadece ailemin desteği ile yapabileceğim işler değildi. Biraz öğrenip de işi yapabileceğim zamanlarda da stüdyolarda asistan olarak iş buldum çalıştım. Lise'de özellikle okuldan çıkıp stüdyoya koşardım, eve gelmem gece 2-3 olurdu. Sabah 8 yine okul. Üniversite olayı hepten zordu, iş, okul yanında özel piyano dersleri verip para kazanmaya çalıştım. Yaz aylarında hiç şansım kalmıyordu dersten yana herkes tatilde. Bir yandan ekipman almam gerekli ama fiyatları ulaşabileceğim türden değil. Gidip semt pazarında gömlek bile sattım ilk ekipmanımı almak için. Türkiye'de okulu derece ile bitirdim sonra burslu davet aldım Canada'dan gittim. 2005 yılında tek başıma ilk profesyonel işlerimi almaya başladıktan sonra biraz rahat yüzü gördüm açıkcası :)


I will be, saydığın isimler muazzam, dediğin gibi hayatları da başlı başına olay. Ama çok fazla efsanevi detay dolaşıyor ortalıkta o isimlerle ilgili. Duyduğun her şeye inanma derim. İnsan ne iş yapıyor olursa olsun, istediği kadar yüksek yetenek göstersin sonuçta insandır. Beethoven sağırdı evet, ama dış kulak duymuyor diye iç kulak duymayacak anlamı çıkmaz bundan. Adam duymak için bir çok doktordan yardım almış ve bir dereceye kadar iç kulağı yolu ile duyuyor aslında. Burada önemli olan azimle işine devam etmesi. Elbette o kadar emeğin karşılığını da alacaktı, aldı da zaten. Adam efsane :)

Kullanıcı avatarı
I Will Be Back
forumdostu
forumdostu
Mesajlar: 313
Kayıt: Eylül 10th 2013, 09:43

Mesajgönderen I Will Be Back » Ekim 8th 2013, 00:05

Mustafa Yazicioglu yazdı:
Göksel Demircan yazdı:Mustafa hangi okuldan mezunsun?
Yoksa kendinmi gelistirdin bu isi.


3 tane okul bitirdim hepsi de müzik üzerineydi.

Yıldız Teknik Üniversitesi (Bestecilik bölümü-4 yıl)
Canada School Of Music (Film Müziği bölümü-2 yıl)
USC Thornton School of Music (Film Müizği bölümü-4 yıl)

Üniversite öncesi de eğitimim oldukça iyiydi aslında. 6 yaş itibari ile piyano, 12 yaşında başladığım bestecilik ve orkestrasyon eğitimi, 18'de film müziği ve sahne müzikleri konusunda özel dersler aldım. Sonrası üniversite zaten. Ama şöyle düşünmeyin sakın arkadaşlar; "o kadar imkan bizde olsa..." emin olun imkanlarım standartın üzerinde değildi, çevre faktörü önemli sadece benim hayatımda. Müzik ile uğraşan bir kaç insan vardı ve benim de hevesim vardı bu işlere. En yoğun ders aldığım dönemlerde (orta okul 2-3, okurken bir de iş bulup çalışırdım. Pizza dağıttım mesela uzun zaman akşam 10'a kadar okul sonrası. Çünkü bu ders alma durumu sadece ailemin desteği ile yapabileceğim işler değildi. Biraz öğrenip de işi yapabileceğim zamanlarda da stüdyolarda asistan olarak iş buldum çalıştım. Lise'de özellikle okuldan çıkıp stüdyoya koşardım, eve gelmem gece 2-3 olurdu. Sabah 8 yine okul. Üniversite olayı hepten zordu, iş, okul yanında özel piyano dersleri verip para kazanmaya çalıştım. Yaz aylarında hiç şansım kalmıyordu dersten yana herkes tatilde. Bir yandan ekipman almam gerekli ama fiyatları ulaşabileceğim türden değil. Gidip semt pazarında gömlek bile sattım ilk ekipmanımı almak için. Türkiye'de okulu derece ile bitirdim sonra burslu davet aldım Canada'dan gittim. 2005 yılında tek başıma ilk profesyonel işlerimi almaya başladıktan sonra biraz rahat yüzü gördüm açıkcası :)


I will be, saydığın isimler muazzam, dediğin gibi hayatları da başlı başına olay. Ama çok fazla efsanevi detay dolaşıyor ortalıkta o isimlerle ilgili. Duyduğun her şeye inanma derim. İnsan ne iş yapıyor olursa olsun, istediği kadar yüksek yetenek göstersin sonuçta insandır. Beethoven sağırdı evet, ama dış kulak duymuyor diye iç kulak duymayacak anlamı çıkmaz bundan. Adam duymak için bir çok doktordan yardım almış ve bir dereceye kadar iç kulağı yolu ile duyuyor aslında. Burada önemli olan azimle işine devam etmesi. Elbette o kadar emeğin karşılığını da alacaktı, aldı da zaten. Adam efsane :)


Helal olsun hocam senin de hayatın ileride efsaneleşecek ki bu hırs bu azimle ağırlık çalışmaya da başlarsan karşımıza Rich Piana gibi çıkabilirsin :)

Kullanıcı avatarı
Mustafa Yazicioglu
Üye
Üye
Mesajlar: 59
Kayıt: Mayıs 9th 2013, 05:14
İletişim:

Mesajgönderen Mustafa Yazicioglu » Ekim 8th 2013, 00:09

ahhahaha :) teşekkürler dostum sağol ama Rich gibi olmayı hiç arzu etmem. Spor'da yapıcaksam illa ki naturel olsun her şey. O'nun 3 te 1 i kadar sağlıklı bir fizik bana yeter de artar bile. Profesyonel müsabık olmıcam sonuçta. Zaten dediğim gibi bambaşka bir disiplin istiyor bu spor. Benim meslek haaytım imkan vermez o kadar disipline. Ha tabi ki güzel olan disiplinli olmak. Ama bendeki mesai saatleriyle bu tempoyu devam ettirmem olanaksız duruyor :)


“Vücüt Geliştirme Main Forum” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 7 misafir