HUMAN GROWTH HORMON

Steroidler anabolizan ilaçlar hakkında tartışma ve bilgi edinmek için yazılarınız.

Moderatör: murat tahan

kerem2017
forumdostu
forumdostu
Mesajlar: 444
Kayıt: Ocak 7th 2006, 09:12

HUMAN GROWTH HORMON

Mesajgönderen kerem2017 » Nisan 8th 2006, 10:32

BÜYÜME HORMUNU



1. HGH, yada Türkçe karsili büyüme hormonu dogal olarak vücudumuzda salgilanan hormonlardan biridir. Fakat yas ilerledikçe salgi miktari azalir. Öyle ki 40 ve 50'li yaslarda oldukça düsen bu hormonun seviyesini yükseltmek insan ömrü ve sagligi üzerinde inanilmaz sonuçlar vermistir. Çok sayida insan su anda doktor kontrolünde disaridan hormon takviyesi almaktadir. Tabi ki sporcularda performans arttirici etkisi ile bundan nasibini almaktadirlar.
HGH nin görevlerinden bazilari :


Vücuda alinmis bulunan proteini eriterek kullanima hazir hale getirme

Nükleid asit sistemini organize ederek, erimis proteinleri yikima ugrayan adale birimlerine gönderme.

Vücuda yerlesmis olan yaglari, yag asitlerine çevirerek, yag asitleri halinde enerjiye dönüstürerek kana gönderilmesine yardimci olma.


Yüksek HGH ne yapar :

Yaslanmayi geciktirir.

Vücut yag oranini düsürür.

Her türlü sporda performans artisina neden olur.


Fakat unutulmamasi gereken bir konu vardir. HGH'nin ilaç olarak vücuda verilmesi doping kadar zararlidir. Eger bu yapilacak ise kesinlikle DOKTOR kontrolünde olmalidir. Benim burada anlatmak istedigim, vücudun tabi olarak bu hormonun üretimini nasil artiracagidir.
Biraz HGH'imizi yükseltelim !!!

Uzun ve derin bir uyku. (HGH uyku sirasinda faaliyete geçer.)

B6 vitamini kullanimi.

C vitamini kullanimi.

Kan sekerinin düsük olmasi ve devamli düsük derecede tutulmasi.

"Arginin" ve "Ornitin" Amino asitlerinin yüksek ml dozlarda gece alinmasi.

Aspartanic asit(Tatlandirici) kullanimi.


Bunlari yapmayin !! (Yoksa HGH'niz düser ona göre)

Kafein, Efedrin, Anfetamin gibi uyarici maddeler almayin.

Fazla KALSIYUM almayin. (Süt ve süt ürünlerine sinirlandirma getirin)

Seker kullanmayin.

Eger amino asit kullaniyorsaniz asagida yazili olan ikilileri ayni anda almayin. Yada içinde bunlar olan amino asitlerden uzak durun.

Dyrosine-Tryptophan
Lizin-Arginin
Trosin-Tryptophan

2. Doping İlaçları

çııÖÖçşActivin:

Nandrolone Phenylpropianate etki ana madesinden oluşmuştur. Durabolin'in İspanyol yapımı versiyonudur. Her kutusu 10 mg'lik 4 ampulden oluşur. Daha fazla bilgi Durabolin'de açıklanmıştır.



Adiposinum:

Daha ziyade yağ yakıcı bir doping maddesidir. Normal dozu 50 veya 100 ünitelik iğneler olarak, günde iki kere, 2-3 hafta arasında tatbik edilir. Düşük karbonhidrat diyetlerinde kullanılır. Kullananlarda, su dengesi bozucu ve allerjik reaksiyonlar gösterebilir. Avrupalı ve özellikle Doğu Bloku sporcuları tarafından, yarışma öncesi yağ fazlalığı sorunu olanlarda, yağ eritmek için dopingin bir türü olarak kullanılmaktadır.



Aldactazide:

(Spironolactone and Hydrochlorothi azide) Su atıcı (diüretik) bir doping maddesidir. Müsabaka öncesi, gereken branşlarda veya özellikle vücut geliştirmeciler tarafından, su atarak kilo vermek veya deriyi ince gösterip kurutmak için kullanılır. Yarışmalardan üç gün evvel başlamak üzere, günde birerden iki tablet alınmaktadır.



Aldactone: (Spironolactone)

Şişesinde 25 mg den 50 tablet vardır. Özellikle kadınlarda bu doping ilacı anti-androgen etki gösterir. Bu sebeple, kadınlar yük teroid alımını kestikten sonra l ile 3 hafta arası, andro-jeni normal seviyeye getirmek için kullanırlar. Bu da su atıcı olarak sporcular tarafından kullanıldığı taktirde, bütün diüretikler gibi, çok ciddi seviyede adele krampları, baş dönmesi ve kalp problemleri yaratır. Vücudun elektroliz dengesi bozulur. Dozu ise günde bir veya iki tablettir. Dünya piyasa fiyatı 20 Dolar civarındadır.
Su atıcıların birçok ticari isimlerde, değişik mg lerde ve firmalar tarafından üretilen cinsleri çoktur. Örneğin; Deverol, Osyrol, Spiridon, Spiron, Verospiron v.s. gibi.



Anabolicum vister: (Quinbolone)

10 nıg lik 30 kapsüller halinde pisayada satılır. Düşük androjenli, İtalyan yapımı anabolik steroidtir. Toxic etkili (Özellikle vücutta ve karaciğerde birikim yapan ve zararlı yoğunlaşan) değildir. Tıpta daha çok kadınların menapoz devrelerinde kullanılır. Kilo aldırıcıdır. Hafif dozlardan, günde 100 nıg ye kadar çıkılabilmektedir. Kadın sporcular, özellikle, ölçü ve kuvvet gelişimi için, günde 30 mg kullanmaktadırlar.



Anador:

Nandrolone'nin (19-Nortestosterone) Fransız yapımıdır.



Anadrol: (Oxymetholone)

50 mg lik 100 tabletlik kutularda satılır. Oral (ağızdan alınarak yutulan) hap şeklinde kuvvetli bir steroidtir.
Anapolon, Anasteron, Dynasten, Hemogenin, Oxitosona, Plenastril, Roboral, Synasteron gibi ticari isimler altında, Syntex, Cilag, Abic İsrael, Sarva gibi firmalar tarafından çeşitli üretimleri mevcuttur.
Kilo ve güç arttırıcıdır. 1990 senelerinde Amerika'da çok popüler olarak sporcularda kullanım alanı buşmuştur. Ancak, ortaya çok ciddi tehlikeleri çıktığından ve birçok sporcunun bunun zararlarından tedavi görmesinden sonra, gözden düşmüştür. Karaciğerde son derece büyük toxic etki yaratmaktadır. Bazı kullanıcılarda, su dengesini bozarak yüksek tansiyona da yol açmaktadır. Saç dökülmesine sebep olur. Çok uzun süre veya yüksek dozlarda kullanımı karaciğer kanserine yol açmaktadır. Kullanım sırasında da baş ve mide ağrıları yapabilir. İlacı kestikten sonra ani kilo ve kuvvet kaybı yapacağından, kullanırken getirdiği moral, ilacın zararları ve bu düşüş sebebiyle, sporcuyu deprasyona sokar. Günde l veya 2 tablet olarak alınmaktadır. Hakikisinin 100 tabletlik piyasa fiatı 150 Dolar civarındadır.



Anadur: (Nandrolone hexsyloxyphenylpropionate)

Çok fazla rağbet edilen doping maddesi değildir. Daha ziyade, daha kuvvetli androjenik steroidlerle kombine edilerek kullanılmaktadır.



Anapolon 50:

Anadurun Amerika'daki versiyonu ve ismidir. Syntex Corporation lisansı altında üretilmektedir. (50 mg Oxymetholone)

Anapolon, Tıp alanında, çeşitli anemi hastalıklarının tedavisi için üretilmiştir. Ancak çok güçlü anabolik ve androjenik bir madde olduğundan doktorlar tarafından hastalarına, yarar ve risk faktörleri nazara alınarak çok dikkatli olarak verilmektedir. Son derece büyük yan etkileri vardır. Çok sık sarılık belirtileri verir. Kullananların karaciğer testi ve kan tahlillerinde SGOT ve SGPT, serum billirubin yükselmeleri gösterir. Kadında libido değişiklikleri, klistoris büyümesi, adet düzensizliklerine yol açar.

Anapolon; ünlü doping uzmanı Daniel Duchanne'nin ifadesine göre, mevcut olan oral steroidler içinde en etkili olanı ve en çok kullanılanıdır. Belirttiğimiz gibi 1990 larda da Amerika'da en çok kullanılan doping ilacıydı. Büyük ölçüde kuvvetlendirici ve kas geliştirici etkileri yanında, çok daha korkunç ve büyük boyutlarda yan etkileri ve tehlikesi bulunmaktadır. Bu sebeple, bugün Amerika'da yasaklı doping ilaçlarının en önde gelen-lerindendir. Cambridge Üniversitesinde yapılan araştırmalarda öldürücü ilaçlar arasında gösterilmiştir.

Bugün belki bizim sporcularımız arasında da, kuvvetlendirici ve kas geliştirici yüksek etkisi sebebiyle, oldukça, yüksek kullanım alanı bulunduğu endişesindeyim. Hatta, en ağır kürlerinde kiloya göre günde 1-3 tane kullanılırken günde 10-20 tane (tablet) gibi korkunç dozlarda kullanıldığı belirtilmektedir. Bu sebeple, sporcularımıza daha geniş bilgi vermek ve ikazda bulunmak istiyorum.

Gerçekten bu ilacın "androjen" etkisi çok yüksektir. Bu yüzden kullanıcı kısa sürede kuvvetlenip kasları gelişmekte, bu da kendisine büyük bir zevk ve moral vermektedir. İlk etapta 14 günde 5-7 kilo alma olasılığı vardır. Tabii bunun bir kısmı da kilo ve kas gelişimi gibi algılanan, vücuttaki su tutmasıdır. Çok kaliteli değil, fakat çok hacimli kas yaptığından, of sezonda kullanılması tercih edilmektedir. Hücrelerde ani su toplattığından, bir bakıma da gerçek bir adele değil, gösterişli bir adele görünümü meydana getirir. Bu yönüyle sporcu kendini çok kuvvetlenmiş ve gelişmiş sanarak kullandığı süre içinde moral kazanır. Ancak tabii bu geçici bir süredir ve sporcu kendini kandırmaktadır.

Anapolon yarışma öncesi steroidi olmadığı halde, diyet esnasında küçülecek adele hacimini korumaya oldukça yardımcı olduğundan, bu devrede de kullanılmaktadır. Her vücuttaki ayrı değişik etkilerine göre, doping testinde de, testin yapıldığı 2-3 haftasına kadar çıkabilir. Yani doping testinde çıkmaması için ilacın en az 3 hafta evvel kesilmesi gereklidir. Ancak bu taktirde de, vücût ani bir kuvvet ve hacim kaybına uğrıyacağından ortaya bir fasit daire çıkar. Dengesini sağlamak ise zor bir durumdur. Bu ilacın müsabakaya çok yakın zamana kadar kullanılmasında diğer bir sakıncanın da, özellikle bazı vücutçuların yapabileceği gibi, ilacın getirdiği su toplama problemini çözmek deriyi inceltip kurutarak kaslarını daha hatlı gösterebilmesi için Anti-östrojen (su atıcılar) ile sorunlarını çözmeye çalışmalarıdır. Bu tür diüretik ilaçların iaıllanımının vücuttaki elektroliz dengesini bozduğunu, yarışma esnasında kramp ve ani ölümlere yol açtığını evelce belirtmiştim. Ayrıca da, hücrelerden ve kaslardan da su atımı olacağından, küçülme başlar. Bu da, sporcu için ayrı bir handikap oluşturur. Su atıcı alsa, ayrı almasa ayrı bir dert ortaya çıkar.

Anapolon'un kullanımı konusunda da açıklamalarda bulunmayı gerekli görmekteyim. İlacı çıkaran firmanın, prospektüsünde de, spor amaçlı kullanılmaması belirtilmiştir. Bu açıklamalarım, ilacı illa şöyle veya böyle kulanın anlamında algılanmasın. Sadece, bilimsel açıklama getirmek ve bazı sporcularda "ne kadar çok alınırsa, o kadar çok etki yapar" düşüncesini ortadan kaldırmak içindir. Bunu bilmiyenlerin, el altından aldıkları kürlerle ölüm ve tedaviyle sonuçlanan felaketlere düştüklerini, durumun bir vakıa olduğunu, konunun tıp uzmanları dile getirmişlerdir.

Kullanımı: Üretici firmanın tavsiyesi, doktorların hastalık gereği kullanılması icap eden kişilerde, yaklaşık önerilen doz, kilo başına l ile 5 mg civarıdır. Yani bu durumda 100 kiloluk birinin azami miktar dozu 10 tabl adar çıkabiliyor. Ancak bu doz adeta ölüm seviyesinde hastalarda, geçici bir süre için, fayda ve risk hesaplan yapılarak, belki bütün zararına rağmen, tedavisi düşünülebilir. Çoğu doktor ise bu gibi durumlarda bu dozu bile çok bulmaktadır.

Ancak sporcu için bu doz çok yüksek ve yan etkileri fazla tehlikeli bir miktardır. Genelde ise, 2 veya 3 hafta için, günde l veya iki adet kullanılmaktadır. Bir başka kür şekli olarak da ; Birinci hafta günde l, ikinci hafta günde sabah-akşam birerden iki adet ve üçün hafta da, günde sabah, öğlen ve akşam olmak üzere 3 adettir. Bunu o noktadan, 2 ve l adete indirerek, iniş kürü olarak da devam edenler vardır. Bu kürlere alışmış olanlar, hiçbir zaman altı haftayı geçmemeli ve uzun süre de kullanımına ara vermelidir. İlaç bırakıldıktan sonra, kullanılırken hızla artan kuvvet ve adele ölçüsü, gene aynı hızla düşmeye geçer. Günde 50 mg lık Anapolon'u 5-6 adet kullanan bir sporcu, fazla yağlanmadan l O kilo civarında kilo alırsa bu yeterli görülmektir. İlaç bittikten sonra da, sözkonusu edilen düşüşü önlemek için genelde bir başka ilaca geçilerek kür desteklemeleri yapılmaktadır. Aksi halde eski hale çabucak dönülür. Bu yüzden, son zamanlarda, doping kürleriyle uğraşanlar, dozları mümkün olduğu kadar düşük tutarak, bir ilaç bittiğinde diğerine az dozla başlı-yarak birbirine geçişli, daha uzun süreli kürler oluşturmaktadırlar.

Gerçekten, başka hiçbir, anabolik-androjenik steroid, Anapolon 50 kadar hızlı ve etkili netice vermemektedir. Ancak bu ilacı kullanma tutkusu ve bilinçsizliğini yaşamış ünlü bir sporcunun deyimiyle; "Bıraktıktan sonra. 3 defa işemeye git hemen 5 kilo verirsin ve çalışırken kullandığın ağırlıklar 10 kilo daha aşağı düşer." Bu yüzden dopingi kullanma talihsizliğine uğramış sporcuların önde gelen isimleri, bu tür Anapolon 50 li kürleri, enjekteli Testosteron (Sustanon 250mg veya Testoviron Depot) gibi ilaçlarla destekleyip kürü uzatırlar. Anapolon 50 sık sık, Duca Durobolin veya diğer enjekte Testosteron ile kombine edilmektedir. En etkililerinden misal olarak; "Anapolon günde 50-100 mg ve ayni süre içinde, haftada, iki kere de 250mg Sustanon kombinesidir.

Dopingler ile ilgili, yabancı basında çıkan ve maalesef dopinge yol gösteren raporlarda dahi "Anapolon 50 bu sporu yaşam tarzı olarak iddiasız yapanlar (hobiciler) ve yeni başlıyanlar (Çaylaklar ve çömezler) için uygun değildir. Ancak daha önce az miktarda denemiş uzun süredir ileri çalışmalar yapan sporcular için düşünülebilir" şeklinde açıklama getirilmiştir.

Anapolon 50 maalesef en zararlı olan oral steroidtir. 17 alpha alkaliti olduğu için karaciğer için çok zararlı ve toksitlidir. Uzun ve yüksek dozajlar sonunda, tahribatı ölüme kadar gidecek büyüklüğe ulaşır. Karaciğer arızalarının ilk belirtileri; parmak tırnaklarının, gözlerin ve tenin de sararmasıdır. Karaciğer kanseri ile en büyük bağlantısı olan en önemli doping ilacıdır. Bu tür ağır kürler adeta sarılık hastalığı geçirmiş gibi karaciğerde tahribat yapıp büyütür, dokusunu bozup ileride kanser hastalığına veya karaciğer iflasına yol açar.

Ayrıca Oxymthelone, östrojen ile de bağlantılıdır. Dolayısiyle erkeklerde feminist-kadınsı belirtilere de yol açabilir. Bazı sporcularda, meme uçlarının genetik yapı dışında birden uzadığını görürüz. Bu ve yeri geldikçe açıklamaya çalışacağımız, birçok belirtilerle, tecrübeli spor yönetici ve antrenörleri, teste bile gerek kalmadan, sporcunun kendisinden gizli doping ilacı kullanıp kullanmadığını rahatça anhyabilir ve sporcusuna gerekli ikazlarda bulunarak, bu afetten vazgeçmesine yardımcı olur. İşte bunu yapabilmek için bile, bu bilimsel bilgilere ihtiyaç vardır. Kitabı hazırlayış amacımın, kendime göre bir başka savunması ve haklı nedeni de budur.

Anapolon 50 su toplatıcı olduğundan beraberinde su atıcıları kullanma, meme uçlarındaki kadınsı uzamalar için de, Anti-Östrojen (Nolvadex ve Prpviron gibi) ilaç alınımlarım da gerekli kılar.

Su depolanmasının sporcular için diğer bir dezavantajı, vücuttaki kan basıncını yükseltmesidir. Bu da Antihypertoniksum'un (Catapresan gibi) kullanılmasını gerektirir.

Sadece, sporcunun biraz güç ve kuvvet kazanması arzusuyla başlıyan ilaç kullanmanın burada saymakla bitmiyecek kadar zararlara yol açtığı düşünülürse, bana göre; uçurumun dibinde bulunan küçük bir parayı alacağım diye, gözü kapalı aşağıya atlamaya benzer. Ufacık bir farklılık için ve ihtiras yüzünden, yaşamı riske sokup, sonu acı bitecek tehlikeler veya ölüm!!!?.

Sporcularımızı bilgilendirirken, özendirmemek için sık sık girdiğim yarar-zarar dengesinin kurulması ve dengenin belki yüzlerce misli zarar hanesine doğru kayarak bozulduğu, bunların da açıkça belirtildiği düşünülürse, Memleketimizin, gurur duyduğumuz sporcu evlatlarına, spora yeni başlıyanlara ve camiaya ne denli yararlı olmaya çalıştığım anlaşılacaktır.

Diğer yan etkilerine devam edersek, kişilerin metabolizmasının tolore kabiliyetine göre, Akne (sivilce) ve saç dökülmesine de yol açtığı bilinmelidir. Bundan başka, baş ağrısı, kendini kötü hissetme, kırgınlık-kırıklık, mide ağrısı, uykusuzluk ve daha kullanıcının izah edemediği birçok sıkıntı meydana getirir. Diğer bir yaklaşık tür doping ilacı Dianabol'e nazaran daha etkili keyifsizlik sıkıntıları yaratabilir. Yaşlı sporcular için de, yan etkilerinin fazla oluşu sebebiyle kullanılması uygun değildir. Kalori ve yağ alımının yüksek olduğu durumlarda, kolestrol seviyesinin artmasına neden olabilir. Karaciğer ve kan testlerinde olumsuz bulgular çıkartabilir. Gene bir başka açıdan, vücuttaki testosteron üretimini dolaylı yolla azaltabilir. Çünki birçok doping ilacında olduğu gibi Hypotalamus'a (hipofız) olumsuz yönde etkisi vardır. Bu yüzden HCG ve Dyneric alınmasını gerektirebilir. Kullanıcılar, başlangıçta, yüksek bir cinsel arzudan söz ederlerse de, haftalar sonra bunun azaldığı, hatta bittiği görülür.

Kadın sporculara ise, konunun uzmanları, bu ilacı tavsiye etmemektedir. Çünkü, kadınlarda yüksek erkeklik belirtileri ortaya çıkarabilir. Bayanlarda kıllanma, erkeksi kaslanma ve klistoris'in büyümesi gibi erkeklik belirtileri artar. Ayrıca kadın organizması için, erkektekinden daha da kuvvetli etki yapar. Kaçınılmaz şekilde kullanmak isteyen bayan sporcular açısından, çok kısa bir süre içinde günde yarım tablet verilebileceği ifade edilmektedir. Ancak onun yanında daha hafif olan Primabolan veya Durabolin (Anadur) kullanılmaktadır.



Anavar (Oxandrolene)

Her şişede 2.5mg lik 100 tablet vardır. Birkaç sene evveline kadar tıp alanında, Searle Laboratuarında bu isim altında,üretiliyordu. Şu anda özellikle Avrupa'da SPA Laboratuarı tarafından üretilmektedir. Bu yüzden sistematikteki harf sırasını bozarak, değişik isimdeki fakat ayni maddeden üretilen iki ilacın birlikte farmakolojik tanımını yapacağım.



Oxandrolone SPA:

Bu ilacın da kullanılmamasını belirtmekle beraber, yapılan klinik araştırmalarda, hafif dozlar ile diğer ilaçlar kadar fazla yan etki göstermiyen nadir doping ilaçlarından biri olduğu tespit edilmiştir. Hafif ve düşük androgen steroiddir. Genelde, dünyada da birçok kadın ve erkek sporcu tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Oxandrolone, tıp sahasında, özellikle çocuklar ve kadınlar için üretilmiştir. Çocukların gelişimini durdurmıyan, nadir steroidlerden biridir.

Kadınlarda Östroposa karşı ve çocuklarda da boy gelişimi için kullanılmak üzere üretilmiştir.

Oxandrolone'nin sporcu ve özellikle vücutçular tarafından tutulmasının 3 sebebi vardır:

Birinci sebep: Güçlü bir kuvvet artışı gösterir. Çünkü adele hücresindeki Keratin-Fosfat sentezini kamçılar, bunu yaparken de adele ve eklemlerde, su birikmesini oluşturmaz. Adele daha sert bir definisyon (hatlı görünüm) görüntüsü oluşturduğundan Oxandrolone, günde 10-20Mg Halotestin veya 120-140mcg Clenbuterol ile de birlikte kullanılabilir. Bu sebeple Oxandrolon başına adele yapımında etkili olmamasına rağmen birlikte alınacak diğer steroidlerin etkisini arttırır. Özellikle Deca, Dianabol ve Testosteronlar ile birlikte kürlerle hacim almak için kullanılır. Örneğin, 200Mg Deca. (bir hafta içindeki limit) ve 500Mg testosteronentenant ve 25 Mg Oxandrolone karışımı kullanım Deca.'nın anabolik etkisi ile, protein sentezini gerçekleştirdiği ifade edilmektedir. Açıklama olarak da, Oxandrolone'nin kuvveti arttırırken, Testosteronenantant ise adelenin dinlenmesini ve yeniden daha iyi yapılanmasını oluşturturduğu görüşü ileri sürülmektedir.

İkinci sebep: Bu ilacın normal dozlarda Östrojen'e dönüşmediği görüşüdür. Bunun sporcu veya vücutçuya kazandırdığı avantaj, kullanıldığında adelelerin su toplamıyacak olmasıdır. Böylece kaslar daha kuru ve definisyon gözükürken su haplarına da ihtiyaç olmıya-caktır.

Üçüncü sebep: Vücudun kendi hormon üretimini dur-durdurmamasıdır. Ayrıca, Oxandrolon , başına yağ yakıcı bir ilaç olmasa bile, iştahı kestiğinden endrekt olarak vücuttaki yağ kaybında rol oynamaktadır.

Yarışmacılar ve ilerlemiş vücutçular, Oxendrolone ile birlikte, Winstrol, Parabolan, Masteron, Primobolan ve Testosteron Propionat ve her gün 25Mg Oxandrolone, oldukça tutulan bir kür örneği olduğu iddia edilmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi, setoidlerin hemen hepsi, vücudun hormon üretimini durdurduğu halde, Oxandrolone, vücudun kendi normal hormon üretimini durdurmamaktadır. Ayrıca tansiyonla ilgili komplikasyonlara da yol açmamaktadır.

Oxandrolone'nin normal dozu, erkekler için günde 6 tablet, kadınlar için ise günde 3 tablettir. Ancak iddialıların, bu dozu %50 civarında yükseltebileceği de ileri sürülmektedir.

Oxndrolone, çok az toksitli olmasından dolayı, sporcular tarafından çok tutulduğu ve uzun zaman dilimlerinde daha güvenli olarak kullanıldığı görüşü hakimdir. Şayet kulanmak, kişi için vazgeçilemiyecek bir durumda ise, gene de az da olsa yan etkileri olduğu, her oral steroid gibi karaciğerde tahribat yapabileceği göz önünde tutularak aylarca devamlı ve yüksek dozlarda alınmamalı, kullanıldıktan sonra ise vücut uzun süre dinlendirilme-lidir. Ayrıca mide problemi olanlara yemekten sonra kullanmaları önerilmektedir.

Oxanrolone'nin diğer doping ilaçlarına rağmen, zararlarının daha az olması, bu ilacın özendirilmesi ve kullanılabilir olduğu anlamını taşımaz. Bir başka açıdan ise, doping testinde yasak ilaçlar arasındadır.

Oxandrolone'nin dünyadaki kullanım alanı çok geniş ve rantı da o nisbette olduğundan, mafya tarafından, özellikle doğu bloku ülkelerinin gizli ve yetersiz laboratuarlarında üretilip, piyasaya sürülen sahteleri de çoktur. Türkiye'de de Eczaneden temin edilemediği için, sahteliği ve onun getirdiği daha büyük riskler de caydırıcı bir neden olarak düşünülmelidir. Bu yüzden Avrupa'da fıatı 30 Dolar olan bu ilacın karaborsası ise çok daha pahalıdır. Ucuz satılanların ise sahteliğinden şüphe etmek gerekir.



Andriol: (Testosterone Undecanoate)

40Mg'lik kapsüllerde, 60 adetlik şişelerde satılmaktadır. Bir diğer ismi ise; "Androxon" dur. Panteston, Restandol, Undestor ve çok kullanılan Virigen ticari isimleri altında, çeşitli yerlerde Organon Firmasının patentiyle üretilmektedir. Bu da bir oral steroiddir. Aromatizesi düşük düzeydedir. Bu sebeple uzun süreli yüksek dozlar alınabilmektedir. Genelde kısa aralıklarla 6-7 kapsül kullanılmaktadır. Ancak günde üç kereden 8 saat ara ile de alınmaktadır. Oval şekilli, kırmızı kapsüller içindedir. Bu madde içinde Alpha Alkylayted 17 bulunmıyan nadir steroidlerdendir. Bu sebeple karaciğer toksitesi azdır. Çabuk kuvvet ve kilo verir. Azami günlük dozu, kullanımı gün içinde bölünerek alınmak suretiyle 200Mg yi geçmemelidir.



Android.F:

"Halotistin" ile birlikte incelennıiştiı.



Androstanolone: (Androstanolone)

Andractim, Apeton, Apeton Depot, Gelevit Ticari isimleri altında, Besins ve Fujisavva Japan şirketleri tarafından, tablet, gel ve solisyon olarak üretilmektedir. Kuvvet ve kas gelişimine etkilidir. Androjen seviyesini yükseltmesine rağmen su toplatmaz. İğnesinin karaciğer toksitesi de düşüktür.



Androtardye:

"Testosterone Enanthate" ile birlikte incelenmiştir. Bu ilaç 250 mg'lik tek enjektelik dozlarda satılmaktadır.



Aqueous:

"Testosterone Suspension" ile birlikte incelenmiştir.



Bolasterone: (Myagen)

Oral steroid olup, Avrupa'daki Dianabol'ün benzeridir. Yağlı sülüsyonu ile birlikte, değişik markalarda üretimi yapılmaktadır.



Bronceterol:

Avrupa versiyonu "Clenbuterol" olup, o kısımda incelenecektir.



Catapres: (Clonidine hydrochloride)

Catanidin, Catapresan, Clonidin, Clonisin, Dixarit, Haemiton, Mirfat, Paracefan ve daha birçok değişik ticari isim altında Bender, Mylanpharm, Ratiopharm, Merckle ve birçok şirket trafından üretilmektedir. Kapsül, iğne, gözdamlası, v.s. şeklinde değişik versiyonları vardır. Esası yüksek tansiyonu düzenliyen bir ilaçtır. Doping açısından ise, gece aç karnına alınan 0.3mg tabletin growth hormonu yükselttiği ifade edilmektedir. Yan etki olarak uyku, gevşeklik, yorgunluk, bitkinlik, ağız kuruluğu, baş dönmesi gibi belirtiler göstermektedir. Tansiyon ve kalp atışları düşük olanların kullanması çok tehlikelidir.



Cheque Drops: (Mibolerone)

lOOmcg 55cc'lik kutulardadır. Esas ismi ise "Upjohn" dur. Dişi köpeklerin başlarındaki bir guddeden elde edilen veterinal (hayvansal) bir steroidtir. Son derece toxic, tehlikeli, hayvanlardan bulaşıcı hastalık yayılabilecek, androjenik bir steroidtir. Hatta Anadrol (Anapolan) dan da daha toksitir.

Bütün doping ilaçları zararlı olmasına rağmen, vazgeçemiyenler için belki daha az zararlı tercihler düşünülebilirse de, bazılarının her ne pahasına olursa olsun kesinlikle kulanılmamasmı belirtmekte de yarar vardır. Bu doping de o türden olup Aslaaa kullanılmamalıdır. Bazı goril tipli Powerlifters (Çok ağır kilolar kaldırıcı) veya yeni türiyen, ağır taşları, gülleleri ve çeşitli ağırlıkları, bir yere taşıma veya dizme şeklindeki şovların göstericilerinin kullandıkları söylenmektedir.



Clembumar:

"Clenbuterol" ile incelenecektir. (Clenasma da aynıdır)



Clenbuterol: (Clenbuterol hydrocloride)

Broncodil, Bronceterol, Cesbron, Clenasma, Contrasmina, Monores, Novegam, Prontovent, Spiropent, Ventolase, v.s. gibi isimler altında, Arzneimittel Werk, Valeas, Chinoin Mexico, Thomae firmaları tarafından 0.01 mg ve 0.02mg tabletler halinde üretilmektedir. Bunlar oral çeşitlernin ismi olup ayrıca, şurup, damla, iğne v.s. şeklinde de üretilmektedir. Veterinerlikte ise, Ventipulmin 0.016mg/gr olarak Richter A firması tarafından imal edilmektedir.

Son zamanlarda özellikle vücutçular tarafından ilgi görmektedir. Senelerce Asthma (astım) hastalan için keşfedilip onların yardımına hizmet eden bu ilacın, doping alanına girmesi de tipik bir olay olup çok da üzücüdür. Steroid hormon olmadığı halde, kas gelişimini, yağ kaybettirerek temin ettiği ifade edilmektedir. Özellikle İngiltere'de senelerce elit aletler tarafından kullanılmıştır. Son zamanlarda Amerika'da ve dünyada da rağbet görmektedir.

Anabolik steroidlere, ergogenik yardımcı olarak kullanılmaktadır. Winstrol ve Oxandrolone ile birlikte iyi kombine edilebilmektedir. Growth hormonunu çalıştırdığı yağ yakarak kasları geliştirdiği gözlenmiştir. Bu şekilde kullanıldığı zaman. Son derece büyük kuvvet ve adele ölçüsü aldırdığı gözlenmiştir. Özellikle, müsabakaya yaklaşan günlerde doping ilaçları kesildiği zaman da kullanılır. Henüz doping testinde tam olarak tanımı ve tesbiti şüphelidir. Bu sebeple yarışma öncesi ve son günlere kadar kullanılmaktadır. Yağ yakıcı özelliği olması da, yarışmaya yakın günlerde kullanım cazibesini arttırmaktadır. Sporcular belirtilen sebeplerden, çok rağbet etmektedirler. Kadın sporcular da bu yüzden çok kullanmaktadır.

Yan etkisinin diğer steroid ilaçlara nazaran az olduğu, etkisinin ise onlar kadar kuvvetli olduğu gözlenmektedir. Ancak, uykusuzluk, huzursuzluk, başağrısı, kas spazmları, parmak titremesi, ateş yüksek tansiyon v.s. gibi yan etkiler göstermektedir.

60-120mcgs miktarında, bir gün içine bölünmüş dozlar halinde alınır. Bu doz iki günde bir olarak 6-12 hafta süreli kullanılmaktadır. Baş ağrısı, uykusuzluk ve sinire yol açmaktadır. Genelde 20mcg'lik 100 tabletin fıatı 100 Dolar civarıdır.



Clomid: (Clomiphene citrate)

50Mg lik tabletler halindedir. Ardomon, Clomifen, Clomivid, Colistilbegyt, Dufıne, Dyneric, Gravosan, İndovar, Klomifen, Omifın, Pergotime, Pioner, Şerefene, Serpafar, Tokormon v.s. ticari isimleri altında Med-Hel, Salutas Anfarm, Merck, Med Pharm, Belupo v.s. isimli firmalar ve patentleri altında çeşitli ülkelerde üretilmektedir.

Bu anabolik ve androjenik steroid değildir. Sentetik Estrogen'dir. Çocuk istiyen kadınlar için üretilmiş bir ilaçtır. Uzun süreli steroid kullanımından sonra, erkekteki düşmüş olan Testosterone seviyesini normale getirmek için kullanımı tercih edilir. Çok kısa süreli 50Mg lik günlük tek bir tablet olaak kullanılır. Karaborsada her tabletinin 2$ olduğu ifade edilmektedir.



Cyclofenil:

Neoclym, Rehibin, Sexovid, gibi ticari isimler altında Schering, Poli Roussel, Serono, Teikiku Zoi Japan firmaları tarafından 100-200-400 mg tablet olarak üretilmektedir. Bu da anabolik/androjenik steroid değildir. Vücudun kendi testosterone seviyesini ve üretimini doğal yolla arttıran hormonal bir ilaçtır. Doğal olarak kuvvet, ölçü ve enerji arttırımı yapar. Düşük östrojenli olmasına rağmen etkisi büyüktür. Yan etki olaak; beyaz sivilce, arzularının geçici olarak artması, sıcaklık hissi, bazı sporcularda ise depresif etki görülmektedir. Karaborsada zor bulunduğundan, Meksika doping üreticileri, aluminum foil üzerine "Fertodur Tabletas" yazılı etiketler yapıştırarak satmaktadırlar. Altı haftadan fazla kullanılmamalıdır. Günlük dozu 400-600mg arasındadır.



Crescormon:

Growth Hormone ile açıklanacaktır.



Cytadren: (Aminoglutethimide)

Mamomit, Orime-ten, Rodazol gibi ticari isimler altında, Ciba, Pliva gibi ilaç şirketleri ve onların patenti altında çeşitli ülkelerde 100-250mg tabletlik dozlar halinde üretilmektedir. Bu da anabolik ve androjenik steroid değildir. Vücuttaki kortizonu etkiliyen bir ilaçtır. Bu da Anabolik hormonları etkileyerek vücudun gelişmesine ve kuvvetlenmesine sebep olur. Günlük dozu 2-7 tablettir.



Cytomel: ( Liothyronine sodium)

Cynomel, Cyronine, Linomel, Neo Troimade, T3. Tertroxin, Tiromel, Tironina, v.s. ticari isim altında, Majör. Smith Kline, Uni-Pharme, Glaxo gibi ilaç firmaları ve patentleriyle çeşitli ülkelerde genelde 25mcg lik 100 tabletler halinde üretilmektedir. "Triacana" olarak da kullanılmaktadır.

Troid hastalıklarında kullanılmak için üretilmiştir. Steroid olmayıp Thyroid hormon dopingi olarak, yarışma öncesi bazı sporcular tarafından kullanılmaktadır. Ancak steroidleri de etkiliyerek vücuttaki proteinin daha iyi değerlenmesini sağlar. Tiroid bezini de etkiliyerek, karbonhidrat metabolizmasını ve protein lipidini arttırır. Yağ eritici özelliği vardır. Kadın sporcular da kullanmaktadır.

Yüksek kalori diyeti yapan dopingçilerin özellikle kullandığı belirtilmektedir. Troid guddesi ile ilgili sentetik türevli bir hormondur. Bazı sporcular, Epedrin ile bazıları ise Clenbuterol ile kullanmaktadır. Kullanıldığı sıralarda yüksek proteinli besinler alınmalıdır. Definisyon görünümlü yağsız kas yapmak için en etkili ilaçlardan biridir. Yan etki olarak; sinir, ateş, titreme, uykusuzluk şikayetleri görülebilir. Günlük dozu 1-2 tablettir. Kaçınılmaz şekilde kullanmak istiyenlere bir arada bir aylık ara verilmesi önerilmektedir. Sahte üretimleri çoktur. Danocrine : (Danazol) Anargil, Danatrol, Danazol, Danol, Danoval, Ladogal, Winobanin v.s. ticari isimler altında, Medochemie Ltd., Winthrop, Sanopi Winthrop ilaç firmaları ve patentiyle çeşitli ülkelerde üretilmektedir. Erkeklerde göğüs büyümesi ve jinekomastiyi önler. Günlük doz 400 mg civarındadır.



Deca-Durabolin: (nandrolone decanoate)

Anaboline, Elpihormo, Extraboline, Hybolin Decenoate, Jebolan, Nandrolone Dec., Nurezan, Retabolil, Retabolin, Turinabol Depot v.s. ticari isimleri altında, Adelco, Organon, Steris, Chemica, Hauck, Medexport, Jenapharm v.s. firmaları ve onların patenti altında birçok ülkede 25-200 mg/ml arası dozlarda üretilmektedir. Anabolicum (Bela-Pharm), Norandren 50 (Brovel Mexico) ise veteriner türüdür.

Amerika'da ayni etki maddesinin içeren birçok çeşit preparat vardır. Ancak Avrupa'da en tanınmış ismi budur. Organon Firması 1960 h yıllarda, Deca-Durabolin'i enjekteli bir steroid olarak piyasaya sürmüştür. Bunun en çok kullanılanları ise 50 mg/ml ve 100 mg/ml lik preparatlardır.

Deca-Durabolin'in anabolik etkisi çok güçlüdür. Nitrojen balans kanalıyla, kas hücrelerine tesir eder. Protein kullanımını arttırır. Adele gücü ve gelişmeyi en çok etkileyen ilaçlardan biridir. Androjen etkisi ise düşük olduğu ifade edilmektedir.

Testosteron'dakiler kadar olmasa da, gene de su birikmesi görülür. Eklem ağrılarından şikayetçi olan sporcular için en uygun steroid olduğu belirtilmektedir. Çünkü kullanan sporcular üzerinde uzmanların yaptığı tetkiklere göre, tendonları kuvvetlendirdiği tesbit edilmiştir. Bilhassa ağırlık sporları yapanlarda, omuz dirsek v.s. tendon ağrılarında düzelme olmuş, sporcuların rahat çalıştıkları tesbit edilmiştir. Tercih edilmesinin bir başka sebebi ise, Kortison isimli salgıyı bloke etmesidir. (Kortison'un hücre yıkımı ile ilgisi bulunmaktadır.)

Deca-Durabolin, vücutçular ve kuvvet sporları yapanlar tarafından oldukça yaygın kullanım alanına sahip bir doping ilacıdır. En çok kullanılan dozun, haftada, toplam 200-600 mg arasında olabileceği belirtilmektedir. Bilimsel araştırmalara göre, ise en etkili sonucun, kilogram başına haftada toplam 4 mg olarak kullanımıdır. Haftada 200 mg dan az alımlarda, düşük anabolik etki görülmektedir. Haftada 600 mg ı geçen dozlar, beklenen anlamdaki pozitif sonuçları, bu defa negatif sonuçlara dönüştürür. Yani haftada 600 mg den fazla alımın daha fazla etkiyi sağlamadığı tesbit edilmiştir. Çaylak tabir edilen yenilerin hiçbir zaman kullanmaması, önlenemiyor ise 200 mg yi geçmemesi öngörülmelidir.

Hacim için Deca Durabolin'in en etkili kullanımı, Dianabol ve Testosteron ile birlikte kombine edilmesidir. Genelde haftada 200-400 mg Dianabol kullanılmaktadır. Bundan daha etkili ve ağırı ise haftada 400 mg Deca ile 30 mg DianaboFe ilave olarak, 500 mg Sustanon alınarak oluşturulan üçlü kürdür. Deca'mn bir özelliği de, diğer steroidler ile iyi kombine olmasıdır. Gene bir başka koın-binesi ise; haftada 400 mg Deca günde 50 mg Winstrol, haftada 228 mg Parabolan ve günde 25 mg lik Oxandrolone ile yapılan kürdür.

Deca-Durabolin, uzun süre etkili bir steroid olduğundan, vücutta yüksek dozda su toplanır. Ayrıca doping kontrolünde, bırakıldıktan en uzun süre sonra çıkabilen bir ilaç olduğundan, yarışmada yakalanma riski fazladır. Vücutta bulunan metabolitler, aylar sonra bile idrarda tesbit edilir. Kullananların bazılarının yapılan doping testlerinde, bıraktıktan 12 ay sonra bile bulgu verdiği saptanmıştır.

Deca'mn yan etkileri diğer cinslerine göre sınırlı olmasına rağmen, haftada 400 mg lere ulaşıldığı zaman androjenik etkilere rastlanır. Bundan başka, en sık görülen zararlı etkileri tansiyon ve burun kanamasıdır.

Bundan başka, akne, baş ağırısı, aşırı cinsel istek v.s. de görülmektedir. Yüksek doz ve uzun süreli alımlarda "Spermatogenese" nin azalmasına yol açar. Buna rağmen karaciğeri diğerleri kadar çok etkilememektedir. Kadınlar haftada 100 mg yi geçmemek üzere kullandıkları taktirde, büyük problemler gözlenmemiştir. Bu dozu aştıkları taktirde ise, androjenik etkiler artmaktadır. Ses boğuklaşır, vücutta kıllanma başlar, akne, bilido büyümesi v.s. etkiler görülür. Kadınlar için en az zararlı kullanımı, Oxandrolone, Winstrol veya Primabolan tabletlerde az dozlarda kombine edilmiş şekilleridir.

Taklit olmayan hakiki Deca'mn üç ampullük piyasa fıatı genelde 30 S, Almanya'da 87 DM'dir. Karaborsadaki Hollanda ve Yunan Deca'sınm fıatı ise (200mg/2ınl) ampul başına 35 DM civarındadır. "Deca-Ject" ise, Deca'mn Meksika yapımıdır. Ayrıca pahalı bir ilaç olduğundan ve sporcular tarafından çok kullanıldığından sahtelerinin de karaborsada satıldığı bilinmektedir.



Delatestril:

Testosterone Enanthate ile birlikte açıklanacaktır.



D nil:

lOOmg/cc ampuldür. İğne steroidtir. Yüksek androjen içerir. Buna rağmen diğer benzerlerine göre fazla su toplatmadığı gibi, karaciğere de onlar kadar fazla toxic etkisi yoktur. Kasları defınisyon göstermek için kullanılır. Kullanılan dozu 3-4 günde bir 100 mg dir.



Dianabol: (Methandrostenolone/methandienone)

Genelde 5mg lik tabletler olarak 100 adetlik kutularda satılan, çok etkili bir oral steroidtir. Anabol, Anabolin, Bionabol, Dialone, Encephan, Metenabol, Nerebol, Stenolon, Trinergic, Naposim ticari isimleri altında, L.R Standart Lbs. Leiras, Pharmacia Co. Dupnitza BG, Ciba GB, Polfa PL., Leciva CZ, patentleriyle muhtelif ülkelerde üretilmektedir. Anabolikum 2.5 % (Meca G) ve Metandiabol (Quirnper Mexico) veteriner türleridir.

İlk orijinali 1956 da Dr. John Ziegler ve.'Ciba Labaratuarlarında üretilmiştir. Amerikalı sporcuların kullandığı ilk steroidlerdendir. Meksika ve Panama'da injectable olarak da üretilmiştir. Kaçak, karaborsa ve sahte türleri de vardır.

Dianabol'ün (17-alpha-methyl-17 beta-hydroxil-androsta- l .4 dien-3on) protein sentezi üzerine güçlü bir etkisi vardır. Kalsiyum-bilançosu üzerinde de yoğun bir tesiri vardır. Tıpta, genel metabolizmayı güçlendirici ve protein yapımını gerektirecek birçok hastalıkta, tedavi veya destek amacıyla kullanılmaktadır. 1960 dan sonra birçok ülkeye yayılarak, yıllar içinde, spor branşlarının her dalı için en sık ve çok kullanılan anabolizan olmuştur.

Bu sebepten suistimalleri önlemek ve sporcularla halkın sağlığını korumak amacıyla, Amerika'da piyasadan kaldırılmıştır. Avrupa'da ise bazı ülkelerde, değişik isimler altında piyasaya sürülmektedir.

Kimyasal yapısı bakımından bu ilaç 17-Alpha-Methyl Testosteron'a çok benzer. Bu yüzden kullananlara çok yüksek kuvvet ve hacim kazandırma özelliğine sahiptir. Kısacası Dıanabol bu açıdan çok çabuk etkili bir hacim steroididir. İlk 6 hafta içinde, haftada alman 1-2 kilo gayet normaldir. Buna rağmen müsabaka dönemine yakın zamanlar için pek de iyi bir ilaç değildir. Yoğun su depoladığından, Nolvadex ve Proviron gibi ilaçlarla, bu etkisini ortadan kaldırma yoluna gidilir. Ancak diğer benzerlerinden bir farkı, doping testinde 15 gün evvel bırakıldığı takdirde, genelde testlerde bulgu verilmediğinden, yukarıdaki ilaçlarla birlikte, bu özelliği dolayısıyle, yarışmaya yakın günlere kadar kullanan, birçok sporcu vardır.

Kullanım açısından, günde 15-30Mg arasında oral yolla hapı veya haftada 50-100Mg arasında iğne olarak alınmaktadır. Halter, güreş, vücut ve benzeri kuvvet sporu yapanların değişik dozlar kullandığı tesbit edilmiştir. İmal eden firmanın prospektüsünde "Vücut ağırlığı ile kullanılan tablet sayısı arasında bir bağ bulunmamaktadır. Günde en fazla 50 Mg, yi geçmenin beklenen neticiye hiçbir katkısı yoktur" diye yazılmaktadır. Bu da 15-40Mg arası doz civarında kullanılmasına yol açmıştır.

Azami 8-10 hafta içinde beklenen amaç doğrultusunda, neticeler elde edildiği gözlenmiştir. Uzman dopingçiler, 8 hafta sonunda ilacın etkisi azalmaya başlayacağından, Dianabol kürüne devam etmek istiyenlere, dozu arttırmamalarını, bunun yerine enjekteli bir steroidi eklemelerini veya Dianabol'ü bırakıp diğer bir steroide geçiş yapmalarını tavsiye etmektedirler. Örnek verilirse; Deca-Durabolin haftada 200Mg veya Primabolan haftada 200 mg olarak kullanılmaktadır. Testosteronu bu safhada fazla vermemektedirler. Daha sonraya kaydırmaktadırlar. Daniel Duchaine'nin kitabında: "Deca ve Dianabol ile adele yapamayıp netice alamıyanların bu işi bırakmaları" önerilmektedir.

Yukarıda da belirtildiği gibi, 100 kilonun üzerindekiler dahi günde 40-50 mg den fazla kullanmamalıdır. Çünkü, daha fazla alımın "ayni Anapolon'daki gibi" neticeyi değiştirmediği gibi, zarar riski de boş yere artar. Yani 15 tablet, en fazla kullanılacak 8 tabletten daha etkili değildir.

Çok iddialı profesyonel çalışmacılardan kuvvet istiyenler, Dianabol'ü Oxandrolone veya Winstro1 tablet ile kombine etmektedirler.

Kuvvet ve ölçü karışımı için ise, Sustanon veya Testoviron Depot haftada 250 mg olarak kullanılmaktadır. Deca-Durabolin de haftada 200 mg olarak kullanılmakta, kiminin bundan daha etkili sonuç aldığı bildirilmektedir. Müsabaka döneminde su tutarak Östrojen'i etkilediğinden pek rağbet edilmemesi ifade edilmektedir. Çünkü bu sonuç yağ yakmayı zorlaştırır. Böyle bir problemi olmıyanlann, Nolvadex veya Proviron'a müracaat ederek, müsabaka steroidlerini; yani Parabolan, Winstrol Depot, Masteron, Oxandrolone'yi tercih ettikleri belirtilmektedir.

Dianabol'ün ancak 3-5 saatlik etkisi olduğundan, günde en az 2-3 kereye bölünerek alınmaktadır. Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, antrenman günlerinde bu etki, dinlenme günlerine oranla, daha da kısalır. Bu nedenle, en etkili alım günde 3 defadır. İlaç bırakıldıktan 3 gün sonra, ilacın kanda etki maddesi olan "Methandrostenolone" den eser kalmaz. Bu da tabletlerin etkisinin bittiği almanına gelmektedir. Fakat idrarda, bu madde kandakinden daha uzun süreli kalacağından, doping kontrolüne gireceklerin risk ve metabolizma durumuna göre, testen 10-15 gün önce ilacı kesmeleri gerekmektedir.

Günlük 10 mg alımlarda dahi vücudun Testosteron konsantresi 5 kat azalır.

Dianabol'ün sporcuların büyük bir çoğunluğunda etkili olmasının sebebi; Endojen-Kortison üretimini %50-70 arası azaltmasıdır.

Uzmanlar bayan sporcuların bu ilaçtan uzak durmasını önermektedirler.

Zira androjen etkilerinin, kadınlarda erkeklik belirtilerine yol açtığı saptanmıştır. Aşırı kullanma alışkanlığı gösteren bayanlarda bu çok belirgin olmaktadır. Adeta erkek gibi kıllanarak onlar gibi görünüm kazanırlar. Buna rağmen, birçok kuvvet branşındaki kadın sporcuların, bu zararlarına rağmen kullanıp, günde 10-20 mg arası dozla, olağanüstü etkiler kazandığı bilinmektedir. Bu yan etkilerden çekinmeden kullanan bayan sporcular, günde 2-4 arası tablet ile 4-6 hafta arasında kürler yaparak yeterli gelişme ve kuvvet arttırımına sahip olmaktadır. Bayanlarda biraz daha etkili doz ve süre, gelişim ve kuvveti arttırsa bile, androjen etki, dişi organizmeyı allak bullak ederek, erkekleşmeye daha çok sürükler.

Kullandırıcı uzmanlar dahi; "Dişiliğine önem veren hiçbir kadının, günde 10 mg Dianabol ve 50-100 mg Deca-Durabolin'i 4-6 haftadan daha uzun süre kullanmalarını" kesinlikle tavsiye etmemektedirler.

Dianabol'ün yan etkileri: Yukarıda belirtildiği gibi, bazı ilaçların sporcularda fazla kullanılması sebebiyle, sırası geldiğinde o ilaçla ilgili açıklama daha uzun tutulmuştur. Dianabol'ün bir yığın potansiyel yan etkisine karşı, günlük 20 mg ve daha az alınması, gene mevcut olan zararın azaltılması şeklinde düşünülebilir. 17 Alpha-Alkaliti olduğunda, karaciğer üzerine büyük bir yük teşkil eder. Yüksek doz ve uzun süreli alımlarda, karaciğere toksit 'zehir birikimi" etkisi yapar. Günlük alınacak 10 mg dozlarında bile, karaciğer değerlerinin yükseldiği gözlenmiştir. Ancak bırakıldıktan bir süre sonra bu değerler normale döner. Su depolanması ile vücut ağırlığını arttırdığı için, kan basıncı (tansiyon) ve nabız atımında artış görülün Bu da bazen, Catapresan isimli tansiyon ilacını kullanmayı gerektirir. Bazı sporcularda; yüz, ense, göğüs sırt ve omuzlarda sivilce yapar. "Gynakomastie-göğüs ucu sertleşmesi ve uzayıp büyümesi" ortaya çıkarır. Bu taktirde Nolvadex ve Proviron alınması gerekir. Araştırmalar, günde 20 mg lik dozlar alınması halinde bile, l O günden sonra, vücudun kendi ürettiği Testosteron seviyesini % 30-40 nisbetinde azalttığını göstermiştir. Diğer bir dezavantajı ise, bırakıldıktan sonra hacim ve kuvvetteki ani düşüştür. Özellikle günde 40 mg yi geçen dozların kulanımında agresiflik "saldırganlık ve dengesiz davranışlar" gözlenir.

Bütün bu yan etkilerine rağmen, bugün sporcular arasında, doping alanında en fazla kullanılan ilaçlardan biridir. Bu yüzden de sahteleri çoktur. Önce ilacın prospektüsünde ana etki maddesini "Methandrostenolon-Metandienon" kontrol etmek gerekir. O madde yazılı olsa bile, sahte ve kaçak olanların başka bir madde veya bazı Doğu ülkelerinde imal edilen türevlerinin gerçek Dianabol'den daha zararlı olduğunu dikkatten uzak tutmamak icap eder.



Dinatrofon: (Estradiol Propionate, Nadrolone Undecanoate, Progesterone Heptanoate)

İspanyol yapımı bir steroidtir. Menapozdaki kadınların geriatrisinde kullanılır. Vücutçu ve diğer sporcuların pek az tercih ettiği bir steroidtir.



Drive: (Boldenone Undecylenate 25 mg Methandriol Dipropionate 30 mg.)

Avustralya'da veteriner steroidi olarak hazırlanmış olup maksimum düzeyde anabolik, minumum düzeyde androjenik bir ilaçtır.



Drolban:

Permastril'in bir başka versiyonu olup, o bölümde açıklanacaktır.



Durabolin: (Nandrolone Phenlypropianate)

Activin, Anabolin, Fenebolin, Nandrobolic, Nerebolil, Turinabol ticari isimleri altında, Alto U.S., Organon, Forest, Leciva, Jenapharm firmaları ve patentleri altında dünyanın çeşitli ülkelerinde üretilmektedir. 10-25 mg/li ve 50 mg/cc, 2cc vial olarak piyasadadır. Veteriner türleri de vardır.

Çabuk etki gösteren bir steroidtir. Diğer steroidlerle kombine edilebilir. Etkili bir kuvvet ve gelişme sağlar. Erkekler tarafından tolerasyonu iyidir. Bu yüzden erkek-ledeki yan etkileri daha azdır. Haftalık dozu 200-400 mg civarıdır. Çok aşırı toksitesi yoktur. Bu yüzden karaciğere fazla zararı olmaz. Kadınlarda ses boğukluğu, sivilce, libido gelişmesi, yapar. Çabuk etkisine rağmen bırakıldığında da çok çabuk düşüşe girilir. Karaborsası ve sahteleri çoktur.



Dyazide: (50 mg of Triamterene, 25 mg of hydro-chorothiazide)

Bu ilaç su artırıcı bir doping türüdür. Yüksek tansiyon içinde kullanılır. Her su atıcı ilaçta olduğu gibi, bu ilaçlar, aşırı su atılmasına neden olarak vücudun elektroliz dengesini bozarak, kramp ve baş dönmelerine sebep olabilir. Bu taktirde ilk planda bol su içip potassium almak ve doktora müracaat etmek gereklidir. Doktorların vücudunda su birikip hasta olanların atması için verdikleri bu ilaçlar, sporcular tarafından sık sık ve yüksek dozlarda kullanılırsa, ölüme bile yol açar. Ayrıca, Sporcu defınisyon görünümlü kas yapmak isterken, deri altı ani su tutumaları yaparak amacı tersine çevirir.



Dynabolon: (Nandrolone Undecanoate)

80.5 miligramlık iğnelerden oluşmaktadır. Fransız yapımı anabolik steroidtir. Deca-Durabolin'e benzerse de, ondan biraz daha androj eniktir. Çok büyük kuvvetlendirici, ve geliştirci etkiye sahiptir. Normal dozu, haftada 2-4 ccs dir. İtalya ve Fransa'da, Deca-Durabolin'e ucuzluğu bakımından tercih edilmektedir. Amerika'da ise karaborsada satılmakta ve bir iğnesinin fıatı yaklaşık 20 dolara gelmektedir.



Dymetadrine 25:

Efedrin ve kafein karışımı bir preparattır. Yağ yıkıcı ve ani enerji temini için kullanılmaktadır. Başağrısı ve uykusuzluk yapar ve kalbi fazla çalıştırır. 100 tabletlik kutularda satılmaktadır.



Ephedrine: (Ephedrine hydrochloride)

Ceepa, Efedrin, Perspiran, Quadrinal, Theodrine v.s. ticari isimler altında, Geneva U.S., Central U.S., Merania, Polfa PL, Standex U.S., Rugby, Artesan v.s. firmaları tarafından ve patentleriyle dünyanın birçok ülkesinde üretilmektedir. Genelde 20-25 mg tabletler halindedir. Ayrıca iğne, damla, sprey, şurup ve toz halinde de üretilmektedir. Tedavi amaçlı olarak göğüs hastalıkları, nefes darlığı, astım ve tedavisinde kullanılmaktadır. Bu yüzden hor-manal bir steroid bileşimi değildir. Yağ yakıcı özelliği dolayısiyle dopingçiler tarafından da çok kullanılmaktadır. Vücut ısısını arttırarak fazla kalori yakımım hızlandırır. Kafein ve aspirinle birlikte kullanımı etkisini bir kat daha arttırır. Genelde 25 mg Epedrine, 200 mg kafein ve 300 mg aspirinin ayni gün içindeki doz kombinasyonu ideal bir yağ yakıcı rolü oynamaktadır. Yağ yakıcı özelliği dolayısiyle, özellikle vücutçular, yağsız ve hatlı kas görünümü için yarışmaya yakın devrelerde kullanmaktadır.

Çalışmadan bir saat evvel alındığı taktirde, % 5-10 arasında enerji ve kuvvet arttınmı da sağlamaktadır. Ancak bazı sporcularda ve fazla alımını halinde; kalp atışları ve vücut ısısı artar, uykusuzluk yapar, eller titrer, baş ağrısı, baş dönmesi, tansiyon ve iştahsızlığa neden olur.



Equiposie: Equibold (boldenone undecylenate)

25 mg/ml, 50 cc veya 10 cc vials. Boldebal-H, Equipoise, Ganabol., Pace, Sybolin, Venebol ticari isimleri altında, İllium Troy Lab., Squibb, Ciba-Geigy firmaları tarafından ve onların patentleriyle dünyanın çeşitli ülkelerinde üretilmektedir.

Bu da veterian (hayvansal) bir steroidtir. Özellikle atlar ve köpekler üzerinde kullanılmaktadır. Sporcuların kullanması sakıncalıdır. Yüksek anabolik ve düşük andro-jenik etki yapar, büyük bir gelişme ve kuvvet artışı sağlar. Tam bir steroid olmadığı halde, nitrojen balansı kanalıyla, protein metabolizmasını etkiliyerek, kas hücrelerinin artmasını, kuvvet ve hacimin gelişmesini temin eder. Winstrol Depot ile birlikte korkunç bir gelişme, kuvvet artışı ve defınisyon sağladığı ifade edilmektedir. Haftada 3-6ccs kullanılmaktadır. Çok gözü kara olanlar, günde 50 mg kullanmaktadır. Erkekler tarafından daha iyi tolore edilmektedir. Kadınlar açısından ise haftada 50-100 mg az su birikmesiyle iyi bir gelişme temin etmektedir. Bazı kadınlarda ve yüksek dozlarda, ses boğukluğu, sivilce, vücutta su birikmesi, bilido gelişmesi, vücutta ve yüzde kılların çıkmasına sebep olur. Başka karışımlar ile de kullanıldığı gibi bu ilacın da çeşitli verisyonları yapılmaktadır. Karaborsa fıatı oldukça yüksek olup 100 Dolar civarındadır.



Esiclene: (Formebolone)

60'lık kutularda, 2 cc lik ampuller halinde LPB laboratuarlarında üretilmekte olup, değişik bir etki alanına sahiptir. Hubernol olarak da üretilmektedir. Steroid değildir. Birçok sporcu ve özellikle İtalyan vücutçuların kullandığı ifade edilmektedir. Sporcular tarafından iğnesi tercih edilmektedir. Adeleye lokal injection olarak tatbik edilir, yavaş yavaş o bölgenin şişmesini ve gelişmesini sağlar. Kas geçici olarak sertleşerek büyür.

Örneğin; küçük adele grubu olan biceps (pazı) calves (bacak kalfı) mide v.s. gibi grupların direkt üzerine lokal olarak iğne yapılır. Özellikle 20-30 saat müddetle adeleye defınisyon (hatlı) bir görüntü ve irilik kazandırır. Bu doping adeleye diret olarak 25 uçlu özel iğne ile de enjekte edilmektedir. Bu ilaç, ilerlemiş ve iddialı yarışmacılar tarafından, müsabakaya 7 gün evvelinden başlanarak günde 2 mi kullanılır. Kol ve kalf kaslarında özellikle daha etkili sonuç verdiği söylenmektedir. Müsabaka ve şovlar için çok tutulan bir ilaçtır. Bayan sporcular da özellikle bicepslerinde (pazılarında) bunu çok kullanmaktadırlar. Büyük bir yan etkisi yoktur. Karaborsada gerçeğinin bulunması zordur ve pahalıdır. Her inğesinin yaklaşık fıatı 8 Dolar civarındadır.



Estandron:
(Testosterone propionate 20 mg,
Testosterone phenylpropionate 40 mg,
Testosteronisocaproate 40 mg,
Estradiol phenylpropionate 4 mg,
Estradiol benzoate l mg)

İğne olarak üretilen bu steroid, üç değişik testosteron türeviyle, az miktarda estradiol ve kadın hormonunun karışımından üretilmiş bir ilaç türüdür. Bu yüzden testosteron seviyesini dengede tutar. Çok çabuk gelişme ve küvet sağlar. Vücuttaki glikojen seviyesi yükselterek, kas hücrelerine daha fazla etki temin eder.

İlaç özellikle menapozdaki kadınların tedavisi için üretilmiştir. Kadınlarda Osteoprosis'e iyi gelmekte, kalsiyum seviyesini yükseltmekte ve üel faaliyeti düzenlemektedir. Bu açıdan kadın sporcular tarafından daha rahat kullanılır ve iyi bir gelişme sağlar. Erkeklerde ise, akne, saç dökülmesi, jinokomasti ve prostat problemlerine sebep olmaktadır. Haftada 3-5 mi dozda kullanılmaktadır. Deca, Primabolan, Winstorl ile iyi kombine edilebilmektedir.



Estandrom: (Testosterone Propionate 20 mg. Testosterone Phenyl Propionate, İsoca proate 40 mg.)

İspanyol yapımı olup Sustanon'a çok benzer. Kas ve kuvvet gelişimini sağlar. Haftalık dozu 200-300 mg dır.



Femedrole:

Halen İngiltere'de Crown Laboratuarı tarafından üretilmektedir. Özellikle fazla androjen ihtiva etmediğinden kadınlar tarafından daha çok tercih edilip kullanılan bir steroid türüdür.



Fherbolico: (Nandrolone Ciclohexilpropionate)

50 mg lik üç ampuldür İspanyol steroididir. Durabolin'e benzer. Dozaj olarak haftada 100-200 mg kullanılır.



Finajet: (Finaject Trenbolone Acetate)

30 mg/ml veya 50 cc vial. Avrupa'da veterian steroid olarak kullanılmaktadır. Yüksek androjenik etkisi vardır. Büyük ölçüde yan etkileri vardır. Fazla doz, karaciğerde toxic etki ve böbreklerde de tahribat yapar. İdrarda koyu bir renk verir. İlk kullanımlarda kesinlikle fazla doz alınmamalı ve gelişmeler kontrol edilmelidir. Başağrısı, jinekomastia, yüksek tansiyon, deride yağlı sivilceler, agresiflik yapar. Beyni ve karakteri ters yönde etkiliyerek kullananda saldırganlık hissi yaratır. Kullanımı gün aşırıdır. Kuvvette çok arttırım yapmasına rağmen, su tutmadığından fazla kilo alımı için tercih edilmez. Fakat definisyon, sert görünümlü yağsız bir adele gelişimi sağlar. Winstrol Depot, Dianabol ve testosteron türleriyle iyi kombine olmaktadır. Kadınlar için ise yüksek dereceli anrojendir. Allcrjik reaksiyonlar gösterebilir. İğnesi sancılı olup, deride yanma, kaşınma ve kızarıklık yapmaktadır. Gün aşırı yarım veya l cc olarak kullanılmaktadır.



Gaba: (Gamma Amino Butyric Acid)

Gelişmek istiyenler, bilhassa vücutçular tarafından çok kullanılan Growth Hormonu (büyüme, hormonu) geliştirici ve dönüştürücü bir preparattır. Beyindeki "Pituitory" guddesini faaliyete geçirir. 12 dakikada GH seviyesi artmaya başlar ve 90 dakikada en yük eviyeye çıkar. Oral olarak alman günlük 5 gram doz, plazmadaki Growth hormon seviyesini arttırmaktadır. Özellikle İsveç'li sporcuların çok rağbet ettiği ifade edilmektedir. Clenbuterol ile kullanılırsa çalışma gücü fiziki kuvvet ve gelişmeyi arttırmaktadır, l -2 gramının uyku verdiği söylenmekle beraber; fazlasının da erken uyanmaya yol açtığı görülmüştür.



Genabol:

Oral steroid olup, ayrıca mülti vitamin, mineral gibi karışımları olan bir Meksika ilacıdır. Steroid olarak da 2.5 mg oxsymentholone (Anadrol) ihtiva eder.



Genotonorm:

Growth hormonun İspanyol yapımı sentetik versiyonudur. Kabi Parmacia tarafından 4 LU ve 12 LU luk iğneler olarak üretilmektedir. 16 LU olarak da imal edilmeye başlanmıştır. Bu ilacın özelliklerine de Growth hormon bahsinde genel olarak değinilecektir.



Genotropin:

4 IU ve 16 IU luk iğneler halinde Kabi Pharmacia AB, İsveç firması tarafından üretilen bir büyüme hormonu ilacıdır. Bu ilaç büyüme hormonu ana-maddesi somatropin, insan büyüme hormonu ile birlikte DNA teknolojisiyle kombine edilerek üretilmiştir. Zerkedilen iğne; yaklaşık olarak % 80 nisbetinde vücutta absorbe olmakta ve yaklaşık beş saatte kandaki en yüksek plazma seviyesine ulaşmaktadır. Kilo başına 0.5-0.7 iÜ/kg olarak hesaplanarak, haftada 15-20 IU 6-7 sefere bölünerek kullanılmaktadır.

Saklama koşullan 2-8 derece arasındadır. Toz bölümü, sıvıda eritilirken çalkalanmamalıdır. 25 derecenin üstünde bekletilmemeli ve donmuş olarak da kullanılmamalıdır. Hazırlanmış sülüsyon buzdolabında 2-8 derecede 24 saat, koruyucu ile birlikte ise üç haftadan fazla bekletilmemelidir. Üretici firma spor alanında kullanılmamasını ikaz etmesine rağmen, büyük ölçüde kullanılmaktadır.



GBH: (Gamma hydroxy butyrate)

Gaba gibi, büyüme hormonu seviyesini yükselten bir preparattır. 90 dakikada, plazmada en yük eviyesini bulmaktadır. Çeşitli ülkelerde, birçok değişik üretimi vardır. Birçok hastalığın tedavisinde yardımcı etki olarak da kulanılmaktadır. Örneğin; uykusuzluk, gerginlik, alkol ve uyuşturucu alışkanlıklarında, taşikardi, seküel, psikolojik gerginlik ve birçok sorunlarda kullanılmaktadır. Sporcular bu preparatı çok çeşitli amaçlarla kullanmaktadırlar. Bazıları anaboliklerle yardımcı olarak kombine ederler. Kimi uyku ve değişik sorunlar için kullanır. Bu ilaç beyindeki Dopamine seviyesini yükseltir. Günlük kullanım dozu, toz halinde bir çay kaşığı ilaç suyla karıştırılıp, uykudan önce alınır.



Grorm:

Bu da Growth hormonun sentetik versiyonudur. İspanya, İsviçre ve Almanya'da satılıp kullanılmaktadır. Growth hormon konusunda daha etraflı incelenecektir.



Growth Hormon:

Etki maddesi Somatropin'dir. Bugün Amerika ve Avrupa'da en çok tutulan ilaçlardan biridir.

Corpormon, Genotr, Genetonorm, Genetropin, Humatrope, Norditropin, Saizen; Somatonorm v.s. ticari isimleri altında, Nikken Japan, Kabi pharmacia, Lilly U.S., Novo, Biomed PL, Serono ve Ferring gibi firmaların patentleri altında dünyanın çeşitli ülkelerinde üretilmektedir.

Daniel Duchaine'nin (Undergraund Steroid Handbook 1982) kitabında belirttiği gibi, sporcu tabiriyle: "Üff. Ne ilaç ama. Sürekli bir adele gelişimi için en iyisi. Kötü bir alt yapıda bile herkeste gelişme sağlıya-bilen tek ilaç. Bir sporcunun başına gelebilecek en iyi gerçek. Tüm yan etkilerine rağmen onu seviyoruz" Yazarın karaborsa yeraltı steroidleri el kitabında belirtiği bu ifade esnasında çok acı bir gerçeği yani, vakıa'yı yansıtmaktadır. Sporcu gözü karardımı zararı düşünmeden etkisine kapılmaktadır.

Bugün hala diğer doping maddelerine nazaran esrarını korumaya devam eden bir ilaçtır. Kimileri onu en kısa zamanda kuvvet ve adele gelişimini sağlayan bir ilaç olarak görmekte. Bu yüzden de sporcular arasında büyük bir kullanım oranına sahip olmaktadır. Kimileri cücelik durumundaki çocuklara gelişmesini sağladığı için faydalı olduğunu iddia ediyor. Kimilerine göre ise: Growth hormon yetişkinlerde en kötü kemik deformasyonlarma yol açtığını (alt çene ve kemik yumuşak dokularının büyümesi v.s. gibi) zararlı gelişmeler yaptığımdüşünüyor. Hatta rivayete göre ünlü sporcu ve artist Arnold'un bunları kullanmasından dolayı yüzündeki kemiklerin deformasyona uğrayıp sivrildiğini ve bunları ameliyatla düzelttiğini söylüyorlar.

Diğer bir sorun ise hangi Growth'un kişiye göre hangi dozlarda alınmasının icap ettiğinin saptanması. İnsancıl formunu mu? sentetik versiyonunu mu? yoska gen-teknik olarak üretilenlerini mi? Hangisini kullanacaklarını bilemiyorlar. Bu konu hala o denli karışkıktır ki, tıp biliminde dahi hala kesinlikle içinden çıkılamanııştır.

Growth'u daha iyi anlayabilmek için bazı bilgiler edinmemiz gerekiyor.

Growth hormonu 191 aminoasitten oluşan bir polipetit hormonudur. İnsanda hipofiz hormonundan salgılanır. Ancak, bu bazı koşullarda salgılanmaktadır. Bu koşullar; antrenman, uyku, stres, düşük kan şekeri v.s. gibi etkenlerdir. Burada bilinmesi gereken en önemli nokta Growth'un kendisinin vücuda direkt olarak etkide bulunmadığı, ancak karciğeri bazı maddeleri üretmesi için kamcıladığıdır. Salgıladığı koşullar açısından, uyku esnasında en etkili olduğu tezi ağır basmaktadır. Karaciğerin kamçılanması açısından insülin benzerleri, büyüme faktörleri ve somatomediler v.s. gibi salgıların ne şekilde ve ne miktarda etkilendiğidir. Burada asıl problem, karaciğerin bu maddeleri ancak belirli sınırlarda üretebildiğidir. Yani Growth enjekte edildiğind başına etkili olmadığı ancak büyüme ve gelişme ile ilgili madelerin üretimini kamçıladığı bilinmektedir.

1980'li yılların ortalarına kadar Growth ancak insan cesetlerinin hipofizlerinden çıkarılabiliyordu. Yani insan hormonları bu şekilde elde "ediliyordu. Fakat 1985'te bu hormonun "Jakob-Creutzfeld" hastalığı ile bağlantısı bulundu. Bu hastalık beyinde oluşuyor ve ölüme neden oluyordu. Sonuçta bu formülden vaz geçildi ve bundan elde edilen ilaçlar pisayadan kaldırıldı. Ancak bilim uzun uğraşılarla sentetik Growth üretmeyi başardı. Bunun da çeşitli verisonları üretildi. Bunların bir kısmı gen-teknik olarak ya Escherichia Coli (E Coli) ya da tranformatik olan fare hücresinden elde edildi.

Bu STH preparatların efor arttırıcı değişik etkisi vardır. STH (Somotrop Hormonu) un güçlü bir anabolik etkisi vardır. Yani büyük bir protein sentezi gerçekleştirmektedir. Bundan da; a) Adele hücrelerini büyütmekte, b) Adele hücrelerini arttırmaktadır. Buradaki en önemli husus ise, adele hücrelerinin artmasıdır. Çünkü steroidler bunu tam anlamı ile gerçekleştirmemektedir. STH bu sebeple en güçlü anabolik hormondur.

STH'nin diğer bir özelliği ise; yağ yakmasıdır. Vücuttaki mevcut yağı enerjiye çevirir. Bu da sporcunun yağlanmadan, daha fazla kalori alması dernektir. Spor açısından ikinci planda kalan özelliği ise, kemikleri, eklem ve bağları güçlendirmesidir. Bu da kuvvetin daha artmasına neden olur.

Bu durumda akla şöyle bir soru gelebilmektedir: "Sorun nedir?" Çünkü hala bazıları STH'nin sporcular için uygun olmadığını söylemektedirler. STH kullanıpta netice alamıyan sağlığını ve parasını yok yere ziyan eden yığınla sporcu bulunduğu da iddia edilmektedir.

Ancak bunun da birçok sebebi vardır.

a) Ya STH sporcu tarafından düzenli dozlarında belirli sürelerde kullanılmamıştır. Zira ilaç çok pahalı olduğundan dozların tümünü finanse edemediği için, belki o kadarının da bir faydası olur düşüncesiyle bir miktar kullanmakta, bu da yeterli etki göstermemektedir.

b) Bu nedenle STH tek başına değil steroidler, troid hormonları ve insülin ile beraber etkilidir. Burada dikkat edilecek husus, maksimum etkiyi alabilmek için 3 hormonun aynı anda alınmasının gerektiğidir. Bunlar STH, İnsülin ve L-T3 troid hormonu (Cytomel) dir. Ancak o zaman, karaciğer yeterli miktarda, somatomet ve insülin benzeri Growth hormonlarını üretip serbest bırakabilmektedir. Bu anabolik etki, eğer anti-katabol etkili ilaçlar eklenirse daha da kuvvetlenmetedir. Bunlar da steroidler ve hatta clenbuterol'dür. İşte prpfesyonel sporcuların hem çok ölçülü ve hem de çok defınisyonlu (hatlı) olmalarının en önemli sırrını anlamak mümkündür.

Birçok sporcu STH'yi müsabaka döneminde, yani kalori miktarının az olduğu diyette kullanmaktadır. Vücut bu sefer, insülin ve troid hormonunu az miktarda salgılar. Bu da STH'nm tam etkili olabilmesi için iyi bir ortam oluşturmaktadır.

Clenbuterol'ü STH ile birlikte alanlar unutmamalıdır lar ki Clebuterol ve (Ephedrin gibi) buna benzer maddeler vücudun kendi insulin ve L-T3 üretimini frenlemektedir. Bunlar çok karmaşık tıbbi hesap ve bilgileri gerektirmektedir. Bir yerden biri yapılırken diğer yerden diğeri başka şekilde etkilenmektedir.

c) STH ancak karaborsada mevcut olduğundan, alıcı gerçek ile sahteyi ayırt edememektedir. Birçok yerde örneğin HCG'yi (pregnil) etiket değiştirerek önüne STH olarak yeni etiket koyduklarından farkı anhyabilmek mümkün değildir. Çünki her ikisi de kuru toz şeklindedir. Bu olay sadece acemilerin başına da gelmemektedir. Aynı kitabın yazarı Dünyaca ünlü rekortmen atlet Ben Jhonson'un durumu ibretle misal göstermektedir. Ben Johnson bilindiği gibi Olimpiyatlarda dopingli çıktığı için derecesi elinden alındı ve Olimpiyatlardan ihraç edildi. Ayrıca kendisine ceza da verildi. Bu testlerde kendisi 5 günde 3 ayrı kontroldan geçirildi ve testosteron değerinin yüksek olduğu tesbit edildi. Böylece Ben Johnson sadece kendi aptallığının değil, doping alanında çok geçerli olan sahtekarlıkların da kurbanı oldu. Kuzey Amerika karaborsasındaki HGH ve STH'lerin % 4'nin sahte olduğu anlaşılmıştır. (Spiegel Nr. 11, 1993.) Hiçbir yerde sahte STH ile yapılan vurgun bu denli fazla değildir.

d) Çok nadir durumlarda, vücut STH'a anti (ters) etki yapar.

Bu bahisteki en zor konu olan, dozaja geçmeden önce şu soru üzerinde durmakta yarar vardır. "Acaba kimler Growth kullanıyorlar??" Bir yığın sporcunun kullandığım ispatlıyan şu yazıyı örnek gösterebiliriz: "Charlie Francis (Ben Johnson'un Kanadalı antrenörü) sporcusunu ve birçok atleti 1983'te, STH ile hazırladığını anlatıyor. Vücutçu Strydom ise, hem bütün profesyonel vücutçuların Protropin'i kullandığını söylüyor ve ekliyor: IFBB'nin 1990'da profesyoneller arasında doping kontrollerini uygulamasının hiçbir anlamı yoktu. Ta ki Growth testi yapılana kadar. (Anabolic Reference Update Juni. 1989 Nr.ll.)" Bir başka süper star sporcu da son WBF müsabakalarına hazırlandığında günde 12 I.E Growth aldığını belirtmiştir. Growth'larm sadece insulin ile sonuç verdiğine de ayrıca en inandırıcı sözlerle yemin etmektedir.

Son Los Angeles olimpiyatlarından hemen önce ABD'H bilim adamları, sentetik formu üretmeyi başardılar. Profesyonel futbolcu Lyle Alzada, ölümünden önce 16 hafta boyunca STH kullandığını itiraf etti. Ölümü beyin tümöründen meydana geldi.

Ben Johnson 1988'de Seul'de anabolizanlar ile yakalandığında, hükümetine Growth hormon kullandığını da itiraf etti. Bu atletin 10 şişe HGH için 10.000 S ödediğini söylemişti. Doktoru George Astaphan, arkadaşları için HGH programları ve kürleri yazmıştı. Genentech ve eli Lily isimli ABD'li firmalar 1992'de 800.000.000 $ lık HGH ürettiler. Birçok spor branşında ünlü starların yıllık HGH masrafı 30.000 $ civarındadır. Kısa süreli kullananlar bile günlük 150 $ civarında para ödemektedirler.

İlacın dozajı, çeşiti ve kullanım süresine cevap vermek oldukça zordur. Nedeni ise bu yöndeki bilimsel araşt üz tam kesinlik kazanmadığıdır . Gerçi son zamanlarda genetikçiler ve DNA buluşları birçok yeni gelişmelere sahne olmuştur. Fakat gene de tam bir açıklık oluşmamıştır. İlaç üreticilerinin tavsiyesi gelişim yetersizliği gösteren hastalarda, ortalama 0.6 I.E./kg. Vücut ağırlığının bir haftalık değeri yönündedir, yani 100 kg.lık bir sporcu haftada 60 I.E. enjekte edebilir sonucuna varılmaktadır. 20 I.E.lik 3 parti şeklinde bir hesap ortaya çıkmaktadır. Son zamanlarda adeleye zerkedilmek yerine deri altına enjekte edilmesi tercih edilmektedir. Bu yolda ise, doz günde 8 I.E. olarak kullanılmalıdır.

Profesyoneller STH'nın etki süresinin bir saatten az olduğunu bildiklerinden 2 I.E. yi üç parti olarak enjekte ederler. Bunun da sebebi: STH enjekte edildiğinde, kandaki serum konsantresi derhal yükselir. Yani etkisi ani olarak çok hızlıdır. Açıklandığı gibi STH, karaciğeri bazı maddeleri üretmesi için kamçılar. Fakat karaciğer bunları sınırlı olarak üretebilir. Günlük bir kerelik alımda, üretim de bir kez olur. O zaman da etkisi azalır. Birkaç seferlik alımlarda karaciğerin bu üretimi artar.

Özet olarak karaciğerin sık ve küçük dozlara daha iyi cevap verdiği söylenebilir. STH sürekli aynı bölgeye enjekte edilirse, burada yağ birikimi görülebilir. (Lipatrophie) Bu nedenle her defasında değişik bölgelere enjekte edilmesi daha fazla etki sağlar. Yapılan deneyler, yıllar ve tecrübelerin şunu gösterdiği ifade edilmektedir. STH'nin iyi sonuç vermesi dozajına çok bağlıdır. Yani kısaca ya çok harcanıp kullanılacak ya da bir parça faydası olur diyerek kullanmanın hiçbir anlamı olmayacaktır. Genel kanı günde 4 I.E.'nin uygun olduğudur.

Burada bilgi olarak şunu belirtmek isterim ki; İnsan hipofizi günde 0.5-1.5 I.E. Growth hormon üretebilmektedir.

Kullanım süresine gelince: En az 6 haftadan başlamaktadır. Bu süre daha da uzatılabilmektedir. Bu konuda ilginç olan STH'nin etkisini ilaç kesildikten sonra bırak-mamasıdır. Bu yüzden STH alıp iyi sonuç elde eden değişik dallardaki sporcular ve vücutçular, yeni kazandıkları kas ve kuvveti, kür sonunda uzun süre ve diğer ilaçlara nazaran büyük ölçüde muhafaza ederler. Bunun sebebi ise belirtildiği gibi adele hücrelerinin artmasıdır. (Hyperplasie.)

Şimdi geriye insülin ve LT-3 Troid-Hormonu kalmaktadır. Bulk döneminde STH alan vücutçu ve sporcuların, normalde exogen (suni) insülin almalarına gerek bulunmamaktadır. Bu devrede sporcunun yağ yakma sorunu yoktur. Bu

kerem2017
forumdostu
forumdostu
Mesajlar: 444
Kayıt: Ocak 7th 2006, 09:12

2

Mesajgönderen kerem2017 » Nisan 8th 2006, 10:34

exogen (suni) insülin almalarına gerek bulunmamaktadır. Bu devrede sporcunun yağ yakma sorunu yoktur. Bu durumda tavsiye edilen doz her üç saatte bir bir öğün yemek yemektir. Böylece vücut kendi insülin'ini üretir. Kan şekeri de çok fazla düşmez. Bu dönemde LT-3 ahnımı da pek tercih edilmemektedir. Herşeye rağmen sporcunun Troid'ini bir doktora ölçtürmesinde yarar vardır. Steroidler veya Clenbuterol ilave olarak verilebilmektedir.

Yarışma döneminde ise, artık LT-3 insülin, Steroidler ve Clenbuterol devreye girmektedir. İnsülin'in burada çok önemi vardır. Çünkü yanlış alınırsa, yağ yapabilir, zira çok fazla alınan insülin bazı enzimleri ihtiva eder. Bunlar; Glucose, Glycerol, ve Triglyceride halini almaktadır. Diğer taraftan yetersiz alınan insülin ise; STH'ın anabolik etkisini azaltır. Bunun sporcu tarafından ayarlanması tam mümkün değildir. Doktor ayarlamasını gerektiren ölçüm ve tavsiyelere ihtiyaç vardır. Genelde sporcular 24 saat etkili insülinleri, her gün kullanmaktadırlar. (Bu insüliııe örnek olarak Depot-H-İnsülin misal verilebilir)

Growth hormonların yan etkileri ilginç tartışmalara yol açmaktadır. Şunu belirtmek gerekir ki, steroidlerin yan etkileri (akne, saç dökülmesi, yüksek östrojen v.s.) STH da görülmez. Bunda ana problem, kan şekerinin düşük olmasıdır. Ancak; Troid bozuklukları, gerilim, akromegalie, kemik deformasyonu, organ problemleri, erken ölüm v.s. gibi tehlikeli belirtileri saptanmıştır. Bir başka önemli konu ise; İlacın Puberte (ergenlik) den önce veya sonra mı kullanılabileceğidir. Kemik uzaması genelde ergenlikten önce oluşmak

kerem2017
forumdostu
forumdostu
Mesajlar: 444
Kayıt: Ocak 7th 2006, 09:12

Mesajgönderen kerem2017 » Nisan 10th 2006, 16:50

Selam arkadaşlar bu konuda yorum yapmak isteyen, birşeyler eklemek isteyen, tecrübelerini paylaşmak isteyen hiç kimse yokmudur acaba. Kullanan veya çevresinde kullanmış olan falan yok mudur hiç???

Kullanıcı avatarı
Caglar Cesur
VIP
VIP
Mesajlar: 3070
Kayıt: Kasım 22nd 2005, 22:42

Mesajgönderen Caglar Cesur » Nisan 11th 2006, 10:37

kerem abımız zaten bu yazdıklarının hepsı butun ayrıntılarıyla sıte ana sayfasındakı steroııdler anabolızanlar boumunde bulunmaktadır yınede tesekkurler


“Steroidler & anabolizanlar” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir

cron